Adana Efsaneleri
 




 


 






Diğer Şehir Efsaneleri için burayı tıklayın

Şahmeran, Lokman Hekim ve Adana Efsaneleri

Yrd.Doç.D r. Refıye Şenesen
Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi.

Tarihin ilk dönemlerinden itibaren ortaya çıkan, inandırıcılık özelliği olan, kutsal, gerçek, ve olağanüstü unsurları barındıran kısa halk anlatıları şeklinde tanımlayabileceğimiz efsaneler, bağlı oldukları toplulukların en önemli kültürel varlıklarından birini oluştururlar.

İnsanlar varoldukları andan itibaren dış dünyayı ve doğayı tanımak, ondan faydalanmak çabası içinde olmuşlar, yaşamlarını devam ettirirken karşılaştıkları sorunları ise kendilerine göre geliştirdikleri bir düşünce sistemine göre yorumlamışlardır. Dışa karşı üstünlük sağlamak isteyen insan düşüncesi, kendisini etkileyen olaylar karşısında bir takım kavramlar geliştirmiş, bu kavramları belli biçimlerde harekete geçirerek, sözlü gelenekte yaşayan anlatım türlerini meydana getirmiştir.



Bu grup içerisinde sayabileceğimiz efsane türü, tarih ve inanç öğelerinin yanı sıra geleneksel motifleri de içinde barındırması açsından halk kültürü ürünleri arasında önemli bir yere sahiptir. Efsanelerin konuları, geçen zamanla birlikte toplumda görülen değişikliklere paralel olarak farklılaşmış, genişleyerek çeşitlilik kazanmıştır.

Genel olarak bütün toplumlarda ilkel efsaneler; tanrıların, evrenin, insanların yaradılış ve ortaya çıkışlarının yanı sıra, ilk günahı, ölümün kökenini, tufanı, tanrıların insanları nasıl cezalandırdıklarını, avcılığın ve hayvancılığın başlangıcını, yeryüzünün ilk çiftini, ilk ailesini, âdet, kurum, törenlerin, teknik bilgilerin kökenlerini konu edinmektedirler1.

Tarih öncesi dönemlerde ortaya çıkan efsaneler, insanın yaşaması için gerekli olan temel bilgilerin, değerlerin tannlar ve kahramanlar tarafından insanlara verildiğini işler. Efsaneler âdet, kurum ve törenlerin ortaya çıkış nedenlerini konu edindikleri gibi bu âdet, kurum ve ritlerin kutsallığını, kutsal sayılan ilk zamanlara bağlayarak, gelenekseli destekleyip güçlendirirler2.

Efsanelerdeki temel amaçlardan birisi de toplumsal değerlerin yaşatılmaya çalışılmasıdır. Bu değerler, daha çok örnek tipler aracılığıyla devam ettirilirler. Bu bakımdan toplum hayatına olumlu davranışları ile etkili olan hatta toplumlara yön veren tiplerin davranış ve hareketleri, efsanelere konu olabilir. Özellikle İslâmi içerikle şekillenen Türk efsanelerinde toplumsal değerleri öne çıkartan ve insanlara örnek olsun diye seçilen tiplere rastlamamız mümkündür.

İlkel efsaneler insanın yaşaması için gerekli olan temel bilgilerin, teknik ve değerlerin tanrılar tarafından insanlara nasıl öğretildiği konusunu işlerlerken, bu konu zamanla toplumdaki inanç sistemlerini de içine alarak genişlemiş, toplum hayatına yön veren kişilerin davranışları, masal konuları, efsaneleri etkilemiş ve bu şekilde geniş bir yelpaze oluşmuştur.

Bunlardan başka konuları masallarla ortak olan efsaneler de vardır. Bazı efsaneler ise artık inanış konusu olma niteliğini yitirme aşamasındadır. "Eskiden böyle inanırlarmış, güya böyle olmuş" gibi açıklamalar, bu çeşit söylentilerin eskiden inanma konusu olduğunu belirler3. İnanılır olma özelliğini yitiren efsaneler, gittikçe masal türüne yaklaşırlar.

Efsane türü 19. yy'ın başlarından itibaren Avrupa'da ilgi görmeye başlamıştır. J. Ludwig Grimm ve VVilhelm Grimm'in 1816-1818 yıllarında yayınladıkları iki ciltlik Deutsche Sagen efsane konusunda yapılan ilk çalışmalardan biridir4. Türkiye'de cumhuriyetten sonra üzerinde durulmaya başlanan efsane konusunda, birçok derleme çalışmasının yanı sıra bilimsel çalışmalar da yapılmıştır. Bunlardan birisi de tarafımızdan hazırlanan, 127 efsane metnini ve incelemesini içeren yüksek lisans tezidir5.

Adana, sahip olduğu coğrafi konum ve kültürel yapısıyla birçok halkbilimi malzemesini bünyesinde barındıran bir şehirdir. Efsane açısından da oldukça zengin bir altyapıya sahip olan Adana'da anlatılan efsaneler birçok başlık altında toplanabilir. "Dünyanın Yaradılışı ve Sonu ile İlgili Efsaneler", "Veliler, Türbeler ve Ziyaretlerle İlgili Efsaneler", "Taş Kesilmeyle İlgili Efsaneler", "Bitkiler ve Ağaçlarla İlgili Efsaneler", "Hayvanlarla İlgili Efsaneler", "Doğa Olaylarıyla İlgili Efsaneler", "Tarihi Yerler ve Hazinelerle İlgili Efsaneler", "Yer Adlarıyla İlgili Efsaneler", "Dağ, Göl, Mağara, Pınar, Çeşme ile İlgili Efsaneler", "Çeşitli İşaretler ile İlgili Efsaneler", "Hızır ile İlgili Efsaneler", "Lokman Hekim ile İlgili Efsaneler"6 şeklinde sıralanabilecek olan bu efsaneler, motif yapıları açısından birçok ulusun efsaneleriyle ortak özellikler taşırlar.

Türklerin Anadolu'ya gelmeden önce bağlı bulundukları inanç sistemlerinin izleri Adana efsanelerinde bütün canlılığıyla yaşamaktadır. Ak-kara çatışması, kötü ruhlar, mitolojik hayvanlar, sihir ve büyü, yağmur duası, ağaç, ateş, su, taş-kaya, toprak, dağ-tepe, kesikbaş kültü, at, av, geyik, ışık, kartal, kurt, mağara motifleri ile destan motifleri (savaş, kızların bahadır olması), şekil değiştirme, her türlü etkiye rağmen silinmemiş, bazen olduğu gibi kalmış, bazen de değişikliklere uğrayarak yaşamış ve günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir.

Eski Anadolu uygarlıktan da Adana efsanelerine kaynaklık yapmaktadır. Adana'nın adını alışı efsanesinde, mitolojik bir kahraman olan Adonis'in adıyla Adana arasında bir bağ kurulmuştur. İslâmiyet'in kabulünden sonra İslâmi motifler de efsanelere girmiş, özellikle "Veliler, Türbeler ve Ziyaret Yerleriyle İlgili Efsaneler" İslâmiyet kültürünün etkisiyle şekillenmiştir.

Adana'nın coğrafi yapısı ve iklim özellikleri de efsanelerin oluşmasında etkili olmuştur. Yılanlar ve akreplerin bol olduğu şehirde bu hayvanlarla ilgili efsaneler de yaygın olarak anlatılır. Özellikle yılanlar, yöre halkının inanç ve korkularında büyük yer kaplarlar. Eski bir halk masalı olan Şahmeran'ın özellikle Adana'da bu kadar yaygınlaşıp efsane haline gelmesi ve varyantlarıyla anlatılıyor olması, coğrafya ve iklimin getirdiği sonuçlardan birisidir.

Lokman Hekim'in kahramanı olduğu efsaneler de Adana'da yaygın olarak bilinerek anlatılmaktadır. Halk arasındaki söylentilere göre Lokman hikmet sahibi bir kişidir. İnsanlara bilgeliği öğreten bir önder, yol göstericidir. Onun tarihi bir kimse, vezir, büyük devlet adamı olduğunu anlatan masallar da vardır. Daha sonraki çağlarda İran ve Türk edebiyatlarına giren bu hikâyeler, biçim ve yapı değişikliğine uğramış, Lokman gerek Türk ve gerek İran edebiyatlarında halk hekimliğinin atası olarak tanınmıştır. Her derde deva, çaresizlere çare, şifasızlara şifa bulduğu inancı yayılmıştır7. Adana'da anlatılan bir efsanede Lokman Hekim ve Şahmeran birlikte anılırlar. Halk anlatılarında Lokman'ın Misis'e yerleşip yaşaması ve Şahmeran'ın yaşadığı yer olarak bilinen Yılanka-le'nin Misis'te bulunması, halkın iki efsane kahramanı arasında bağlantı kurmasına neden olmuştur. Böylece aynı coğrafyada yaşayan farklı efsane kahramanları, halkın hayal gücüyle bir araya gelmiş ve yeni bir efsane ortaya çıkmıştır.

Halkın çaresizliklerini, umutlarını, özlemlerini, dünya görüşünü, bütün öteki türlerden daha belirgin biçimde dile getiren efsaneler, Adana halk kültürünü oluşturan önemli ürünlerdendir. Bu efsaneler anlatıldıkları müddetçe içlerinde barındırdıkları unsurlarla kültür varlığımızın koruyucuları olacaklardır. Adana'da en çok anlatılan efsanelerden örnekler verelim.


 



 


 

 



 

 


 


 


 


 



 

 

 
Anteplice Dil Dersleri
 
=> Fıkralar

=> Anteplice Sözlük

=> Anteplice Beddualar

=> Anteplice Atasözleri Deyimler

=> Antep Tekerlemeleri

=> Gaziantep Manileri

=> Antepoloji Bölümü

=> Antepliyik Demek için

=> Gaziantep Ninnileri
 
 

=> Anteplice Karikatür

=> Anteplice vido

=> Anteplice Dualar

=> Örnek konuşma

=> Anteplice Yeminler

=> Şiirler

=> Gaziantep ağzından derlemeler

=> Gaziantep'li olmak

=> ALLEBENDEN ANILAR
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol