Afyon'daki Türbeler

Çelebi Sultan ve Abdurrahman Karahisari Türbesi (Merkez)

 

Mısrı Camisi’nin güneybatı kenarında bulunmaktadır. Caminin L planın ucunu oluşturan bir bölüm türbeye dönüştürülmüştür. Üzeri kubbe ile örtülü olan türbede Akşemseddin’in soyundan Abdurrahman Karahisari ile Kasım Paşa’nın oğlu Çelebi Sultan gömülüdür. Türbeye hem cami içerisinden hem de yan harimden geçilmektedir.

Sahipler Sultan türbesi
 
Selçuklu döneminde aile mezarlığı olarak yapılan Sahipler Sultan türbesi, Kahil Mahallesinde Yoncaaltı Camiinin arka sokağında yer alıyor. Tek kubbeli kare mekanda Selçuklu devlet adamlarından Sahip Ata Fahreddin Ali'nin soyundan 15 kişinin sanduka tipi mezarı bulunuyor. Halk arasında buraya Sahabeler Sultan da deniliyor.

Demiryalayan Türbesi
 
Demiryalayan türbesi de Afyon'da bilinen türbeler arasında. Abdurrahim Mısri Sultan'ınDemiryalayan türbesi müridlerinden olan Demiryalayan'ın yoğurtçuluk yapan bir kişi olduğu biliniyor.
Rivayete göre Abdurrahim Mısri Sultan bir gün Kasım Paşa'ya "Çarşıda Demiryalayan adında bir yoğurtçu var. Git pazarlık et, yoğurt al sonra da bir bahane ile yoğurdu kafasına geçir. Bakalım ne diyecek." der.
Kasım Paşa gider yoğurdun fiyatını sorar daha sonra "Çok pahalı, insafsız adam" diyerek yoğurdu kafasından aşağı geçirir. Buna karşılık Demiryalayan sükunetle "Afedersiniz efendim, hiddetlendirerek size zahmet verdim." der ve özür diler.
Hayatı hakkında başka bilgiye rastlanmayan Demiryalayan'ın mezarı Karaman Mahallesindeki türbede bulunuyor.

Mevlevihane Türbesi
 

Şehirde Zaviye Mahallesinde bulunan Mevlevihane içerisinde de Mevlana'nın torunlarından Mehmet Semai Çelebi (Sultan Divani) ve bir takım Mevlevi büyüklerine ait on iki mezar sandukası yer alıyor. Afyon'da Sultan Divani türbesi en fazla ziyaret edilen yerlerden birisi olarak görülüyor. Adağı olanlar, bebeği olmayanlar, yaramazlık yapan çocuklar buraya getirilerek duada bulunuyorlar. Daha önce de basamağı şerif adı verilen ve Sultan Divani'nin olduğu belirtilen ayakkabının, hastanın başına yahut ağrıyan yerine sürmesiyle yürüyeceğine inanılmaktaydı.Sultan Divani'den sonra bir takım insanların uygulayarak hayata geçirdikleri, akıl ve bilim dışı bu inanış ve düşüncelerin XX. yüzyılın ortalarına kadar geldiği söyleniyor. Namık Kemal'in annesi Fatma Zehra hatunun mezarı da mevlevihanenin giriş bölümünde bulunuyor.

Kadınana Türbesi
 
Afyon'da Kadınana ismiyle anılan üç kız kardeşe ait iki türbe bulunuyor. Kardeşlerden Asiye Sultan'a ait türbe Kadınana İlköğretim Okulunun yanında yer alıyor. Kubbeli olarak yapılan türbenin kitabesi bulunmazken yapının XIII. yüzyıla veya XIV. yüzyıla ait olduğu biliniyor. Diğer kardeşlerden Melek Peyker ile Naime Gevher Hanım Sultanların türbesi ise mevlevihanenin batı tarafında bulunuyor. Selçuklu hükümdarlarından III. Alaaddin Keykubat'ın kızları olan Kadınanalar, yerli söylentiye göre Anadolu Valisi Emir Çobanoğlu Demirtaş beyin zulmünden kaçarak Afyonkarahisar'da sahipoğluna sığınmışlar.
Tüm mal varlıklarını şehrin gelişmesinde ve hayır işlerinde kullanmışlar. Kardeşlerden Melek Peyker, Orta Kalacık'taki kaynaktan açıkta gelen suyu, kapalı ark haline getirmiş. Naime Gevher Hatun, şehrin ortasından geçen dere üzerine köprüler yaptırmış. Asiye Sultan ise şu anki Saraçlar içi, Kadınana türbesi, Müftülük, Afyon Lisesi ve Ordu Bulvarı başlangıcına kadar olan bölgede yaklaşık bin kişilik mezar yaptırmış. Bu üç kız kardeşe Kadınana lakabı verilmiş.

Şirin Baba Türbesi
 
Afyonkarahisar’da önemli gördüğümüz bir başka türbe Şirin Baba’ya ait olan türbedir. Afyon merkez Elpirek (Saraydüzü) Köyü’nde bulunan fiirin Baba Türbesi kare planlı ve tek kubbeli yapıdır. Yapı olarak Beylikler devri özelliğini taşımaktadır. fiirin Baba’nın mezarı türbe içerisinde ve sandukalıdır. Türbenin girifl kapısının üzerindeki tarihten 958/1551 yılında tamir edildiği anlaşılmaktadır.Şirin Baba Türbesi daha önce köy camii ile bitiflikken, cami yıkılarak birbirinden ayrılmışır. fiirin Baba ve oğlu Bağışlamış Baba, Hacı Bektaş dergahında çıraklık yaparak, oranın eğitiminden geçtikten sonra, Afyonkarahisar’a gelerek zaviyesini kurmufltur. Yıldırım Bâyezid, Elpirek (Saraydüzü) Köyü’nde değirmen ve tarla vakfederek, Şirin Baba’yı halkı eğitmesi için görevlendirmiştir.

Seyyid Hasan Basri Türbesi
Önemli görülen ve bilhassa önceden sıkça ziyaret edilen türbelerden bir diğeri Seyyid Hasan Basrî Türbesi’dir. Seydiler Köyü’nde bulunmaktadır. Türbede bulunan on mezardan üçünün Hasan Basrî, hanımı ve oğluna ait olduğu, diğerleri hakkında bilgi sahibi olunmadığı nakledilmiştir. Seyyid Hasan Basrî, Halep’te öğrenimini yaptıktan sonra, Kırşehir’deki Hacı Bektaş dergahına uğrayarak burada da bir müddet tarikat eğitimi almıştır. Arkadaşlarından Yârgeldi Sultan, Hayran Balı Sultan ve Karaca Ahmet Sultan’la Sahip oğulları ülkesi olan Afyonkarahisar’a gelerek, her biri takdir edilen köylerde birer zaviye kurmuşlardır. Seyyid Hasan Basrî de Seydiler  köyünde zaviyesini kurmuştur. Yaptığımız incelemede, köy halkının rivayetine göre, burada Hasan Basrî’ye ait cami, türbe, hamam, aşhane, misafirhane, zikirhane, hastane ve bir de çeşmesi varmış. Kadiri tarikatına mensupmuş. Şu anda köyde cami, türbe ve çeşme bulunmaktadır. Diğerlerinin yıkılmış olduğu, zaviyesinin ise 1924 yılına kadar hizmet verdiği anlaşılıyor. Halk bilgilerine göre, Hasan Basrî kuduza yakalanan hastaları tedavi etmiş, vefatından sonra da tedavi şekli günümüze kadar gelmiştir.

Hayran Balı Sultan Türbesi
Köylerde bulanan meşhur türbelerden bir diğeri Hayran Balı Sultan’a ait olanıdır. Türbe, Gazlıgöl Kaplıcası yakınlarındaki Kayıviran (Kayıören) Köyü’ndedir. Horasan erenlerindendir. Rivayete göre Hacı Bektaş dergahında Karaca Ahmet, Seydî Hasan Basrî, Yârgeldi Sultan ile birlikte eğitim görmüş, Afyonkarahisar’ın fethinde bulunmuştur. Ayrıca zaviyesinde cilt hastalığı tedavisi yapmıştır.

Yargeldi Sultan Türbesi
Türbelerden bir diğeri Yârgeldi Sultan’a ait olan türbedir. Yukarıda belirttiğimiz gibi Yârgeldi Sultan da, Karaca Ahmet, Seydî Hasan Basrî ve Hayran Balı Sultan ile birlikte Hacı Bektaş dergahında eğitim almış, rivayete göre Afyonkarahisar’ın fethine katılmış, Göynük Köyü’ne yerleşerek tekkesini kurmuştur.

Merd-i Yek Sultan Türbesi
Şehirde bulunan diğer bir özel mezarlık da, Gavur Kalesi diye anılan tepenin eteğindeki Merd-i yek (Mürdümek) Sultan’a ait mezarlıktır. Merd-i Yek Sultan’ın Afyonkarahisar’ın fethi sırasında mezarının bulunduğu yerde şehit düştüğü nakil olunmaktaysa da, daha sonraki yıllarda vefat ettiği anlaşılmaktadır. Mezar taşı kitabesinin ebcet hesabıyla 733/1332 tarihli olduğu, dolayısıyla Merd-i Yek Sultan’ın belirtilen yılda vefat ettiği anlaşılmaktadır.

Devrani Sultan Türbesi
Şehir merkezinde görülen bir başka müstakil mezar, Devrânî Sultan’a aittir. Kurtuluş Caddesi kenarına sonradan alınan türbe, önceden caddenin orta kısmında bulunuyormuş. Türbenin ilk halinde, eski kalıntılardan direk ve direk başlıklar ile Devrânî Sultan merkadi önünde yüz elli okkalık yuvarlak bir taş varmış. Bu taşa istikbal taşı denirmiş. Devrânî Sultan’ın Sultan Dîvânî’nin arkadaşlarından olduğu, XVI. yüzyıl ortalarında yaşadığı sanılmaktadır. Evliyâ Çelebi, XVII. Yüzyılda Afyonkarahisar’daki ziyaretgahları belirtirken Devrânî’nin Mevlânâ neslinden olduğunu nakletmektedir.
Anteplice Dil Dersleri
 
=> Fıkralar

=> Anteplice Sözlük

=> Anteplice Beddualar

=> Anteplice Atasözleri Deyimler

=> Antep Tekerlemeleri

=> Gaziantep Manileri

=> Antepoloji Bölümü

=> Antepliyik Demek için

=> Gaziantep Ninnileri
 
 

=> Anteplice Karikatür

=> Anteplice vido

=> Anteplice Dualar

=> Örnek konuşma

=> Anteplice Yeminler

=> Şiirler

=> Gaziantep ağzından derlemeler

=> Gaziantep'li olmak

=> ALLEBENDEN ANILAR
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol