Gaziantep

             TARİHÇE
  GAZİANTEP'İN TARİHİ KRONOLOJİSİ                          
  Gaziantep Adının Kökeni                               
   Evliya Çelebinin Gözüyle Gaziantep
   İslam Öncesi Gaziantep
    İslam Devri Gaziantep
   Osmanlı İdaresinde Gaziantep 
      
 
 

       COĞRAFİ YAPI

      Genel Bilgiler
     Fiziki Yapı
      Tarım
      Ormancılık
       Gaziantep Yaylaları  
            

 
 

       
       MİLLİ MÜCADELE KAHRAMANLARI

   ŞAHİN BEY KİMDİR ?
   ŞEHİT KAMİL KİMDİR ?  
  KARAYILAN (MOLLA MEHMET KİMDİR?
   ÖZDEMİR BEY KİMDİR ?
   TÜFEKÇİ YUSUF KİMDİR ? 
    YİRİK FATMA KİMDİR?
     

                  
       GAZİANTEP'İN İLÇELERİ
            
                                 
                 
GAZİANTEP
                
ARABAN
                
İSLAHİYE
                
KARKAMIŞ
                
NİZİP
               
NURDAĞI
                
OĞUZELİ
                 
ŞAHİNBEY
                 
ŞEHİTKAMİL
                 
YAVUZELİ           
 

           GAZİANTEP TARİHİ YERLER
                      
               
GAZİANTEP KALESİ 
                             DÜLÜK         
                         
YESEMEK
                           ZEUGMA  
                          
RUMKALE
                         
TİLBAŞAR 
                         SAKÇAGÖZÜ
                      ZİNCİRLİ HÖYÜK
                     
Dolmen Mezarları
                        
TİLMEN HÖYÜK 
 
 
  GAZİANTEP'İN MEŞHURLARI
=> Gaziantep Sanayisi
=> Antep Fıstığı
= > Gaziantep Hayvanat Bahçesi
=> GAZİANTEP GEZİNTİ VE
SAHRE YERLERİ

=> Yuvarlama
=> Lahmacun
GAZİANTEP KALESİ
ZEUGMA
Antep Mutfağı
=> Antep Baklavası  
 

            GAZİANTEP TEKİ EĞİTİM
                      KURUMLARI
                                            
            Gaziantep'teki Anaokul ve Kreşler
   Gaziantep'teki Özel İlkokullar
  Gaziantep'teki Liseler

   Gaziantep'teki Üniversiteler
   Gaziantep'teki Dil Kursları
    Gaziantep'teki Dersaneler
Gaziantep'teki Eğitim
ve  Rehebilitasyon Merkezleri

      Gaziantep'teki Kütüphaneler        

 
 
                       Antep Mutfağı
       
ANTEP MUTFAĞI
             =>ANTEP TATLILARI

                 GAZİANTEP TÜRKÜLERİ
         

 

 => AÇMAYIN PENCEREYİ ESMESİN YELLER

 => ANTEP'İN ETRAFI GÜL İLE DİKEN
 => ANTEP ÖVMESİ
 
 => BAĞA GİRDİM ÜZÜME (SANEM)
 
=> BAHÇEDE MİŞMİŞ
 
 => BEN BİR YÜCE BEYDİM İNDİRDİN DÜZE
 
 => BEN DE BİLSEYDİM BU HALEP'TEN GELMEZDİM
 
 => BİLAL BEY DERSEN DE ELBEYLİ'NİN ULUSU
 
=> BU BİNAYI YAPAN USTA
 
=> ÇAYA İNDİM AĞLARIM
 
 => ÇIKTIK HORASAN'DAN - BARAK
 
 => DERİKO KAŞLAR KARA
 
 => DÖNE'M OTURMUŞ DA GİNE - BARAK HAVASI
 
 => EVİNİN ÖNÜ KAYA DELİĞİ
 
=> EVİNİN ÖNÜNE OTURMUŞ GARİP GARİP
 
 => EZO GELİN 1
 
 => EZO GELİN 4
 
 => EZO GELİN BENİM OLSAYDINDA SENİ
 
=> GARİP
 
=> GELİN KIZLAR GELİN BENİM YANIMA GELİN
 
=> GİNE AKTI GÖZ YAŞLARIM
 
=> GOLUMU SALLADIM TOPLAR OYNADI
 
=> HASTAYIM YOKUŞ ÇIKAMAM
 
=> ILGIT ILGIT BİR YEL ESER URUMDAN
 
=> KALKIN GİDELİM BORU SESİ VAR
 
=> KARA İMİŞ ŞU ANTEP'İN YAZISI
 
=> KARŞIDAN GELİR ELİ DEVELİ
 
 
 => MAHKEMEYE VARDIM LEYLA SÖYLEMEZ
 
 
=> ŞAHİN BEY VURULDU YOLLAR AÇILDI
 
 
=> YIKTIN YUVAMI GİNE YÜZÜN GÜLMESİN
 
=> YORGUNUM GİNE YOKUŞLARI ÇIKAMAM
 Gaziantep Barak Havası dinle
ezo gelin
 
senin işinden ne haberim var benim
senin işinden ne haberim var benim
dağlar kaşımış-barak
benim olasın-barak
 
biçare-barak
küçük gelin-barak
 
antepli gelin-barak
fukara-barak
ben mi istedim-barak

 
halepli döne-barak

 
kılıçoğlu-barak

 
ne habarım var benim-barak
 
 
mezarımın başına-barak
senin işinden ne haberim var benim
Gözyaşım dinmez

 
musalla taşı-barak

 
seni seven ben oldum
aman ben seni alacaktım
döne gelin

 
zalım oy oy
senin işinden ne haberim var benim
Badeli Nahsen
GAZİANTEP DÜĞÜNLERİ
 

 Gaziantep Türküleri, Gaziantep Türküleri Dinle, Gaziantep Yöresine Ait Türküler, Antep Türküleri, Yöresel Antep Türküleri, Gaziantep Yöresi Türküleri, barak dinle,barak havası,barak türküleri,barak uzun havaları, uzun hava,antep barak







                          
 

                   BARAK HAVASI DİNLE
 

  BARAK DİNLE


dayanamam- barak
 

ezo gelin

küçük gelin-barak

davul zurna

seni seven sevmesini bilmemiş

ölesin-barak

barak turnam halef işbilir dokuzyol uruş köyü

benim olasın-barak

veled bey
senin işinden ne haberim var benim
senin işinden ne haberim var
benim

garip-barak

fukara-barak
Oğlum Muhammedim barak

hasan dağı-barak

ben mi istedim-barak

uyansana-barak


Gözyaşım dinmez



Süre Süre Isfahan'dan getirdim
hasan ağam

Badeli Nahsen


Kötülere gelin olan sevdiğim


Gaziantep Barak Havası dinle

mezarımın başına-barak
           


karşıdan geliyor bir çift araba

haticem-barak                    
 
           
 
sarıkız-barak
 
şeftaliyi şetil eyledim-

ben ölürüm-barak
 

gözlerin yaşına-barak

sevdiğim yar yar-barak

musalla taşı-barak

seni seven ben oldum

meleyi meleyi
 
aman ben seni alacaktım
döne gelin

barak havası
kemanlı yandım aney

 mezarımı yol üsstüne kazsınlar
 



   

              
         İL İL YÖRESEL TÜRKÜLER DİNLE
      
 
ADANA TÜRKÜLERİ
ADIYAMAN TÜRKÜLERİ
AFYON TÜRKÜLERİ
AĞRI TÜRKÜLERİ
AKSARAY TÜRKÜLERİ
AMASYA TÜRKÜLERİ
ANKARA TÜRKÜLERİ
ANTALYA TÜRKÜLERİ
ARDAHAN TÜRKÜLERİ
ARTVİN TÜRKÜLERİ
AYDIN TÜRKÜLERİ
BALIKESİR TÜRKÜLERİ
BARTIN TÜRKÜLERİ
BATMAN TÜRKÜLERİ
BAYBURT TÜRKÜLERİ
BİLECİK TÜRKÜLERİ
BİNGÖL TÜRKÜLERİ
BİTLİS TÜRKÜLERİ
BURDUR TÜRKÜLERİ
BOLU TÜRKÜLERİ
BURSA TÜRKÜLERİ
ÇANAKKALE TÜRKÜLERİ
ÇANKIRI TÜRKÜLERİ
ÇORUM TÜRKÜLERİ
DENİZLİ TÜRKÜLERİ
DİYARBAKIR TÜRKÜLERİ
DÜZCE TÜRKÜLERİ
EDİRNE TÜRKÜLERİ
ELAZIĞ TÜRKÜLERİ
ERZİNCAN TÜRKÜLERİ
ERZURUM TÜRKÜLERİ
ESKİŞEHİR TÜRKÜLERİ
GAZİANTEP TÜRKÜLERİ
GİRESUN TÜRKÜLERİ
GÜMÜŞHANE TÜRKÜLERİ
HAKKARİ TÜRKÜLERİ
HATAY TÜRKÜLERİ
IĞDIR TÜRKÜLERİ
İÇEL TÜRKÜLERİ
ISPARTA TÜRKÜLERİ
İZMİR TÜRKÜLERİ
İSTANBUL TÜRKÜLERİ
KAHRAMANMARAŞ TÜRKÜLERİ
KARABÜK TÜRKÜLERİ
KARAMAN TÜRKÜLERİ
KARS TÜRKÜLERİ
KASTAMONU TÜRKÜLERİ
KAYSERİ TÜRKÜLERİ
KIRKLARELİ TÜRKÜLERİ
KIRIKKALE TÜRKÜLERİ
KIRŞEHİR TÜRKÜLERİ
KİLİS TÜRKÜLERİ
KOCAELİ TÜRKÜLERİ
KONYA TÜRKÜLERİ
KÜTAHYA TÜRKÜLERİ
MALATYA TÜRKÜLERİ
MANİSA TÜRKÜLERİ
MARDİN TÜRKÜLERİ
MUĞLA TÜRKÜLERİ
MUŞ TÜRKÜLERİ
NEVŞEHİR TÜRKÜLERİ
NİĞDE TÜRKÜLERİ
ORDU TÜRKÜLERİ
OSMANİYE TÜRKÜLERİ
RİZE TÜRKÜLERİ
SAKARYA TÜRKÜLERİ
SAMSUN TÜRKÜLERİ
SİİRT TÜRKÜLERİ
SİNOP TÜRKÜLERİ
SİVAS TÜRKÜLERİ
ŞANLIURFA TÜRKÜLERİ
ŞIRNAK TÜRKÜLERİ
TEKİRDAĞ TÜRKÜLERİ
TOKAT TÜRKÜLERİ
TRABZON TÜRKÜLERİ
TUNCELİ TÜRKÜLERİ
UŞAK TÜRKÜLERİ
VAN TÜRKÜLERİ
YALOVA TÜRKÜLERİ
YOZGAT TÜRKÜLERİ
ZONGULDAK TÜRKÜLERİ
ANONİM TÜRKÜLER
AZERBEYCAN TÜRKÜLERİ
ÇUKUROVA TÜRKÜLERİ
DOĞU ANADOLU TÜRKÜLERİ
ORTA ANADOLU TÜRKÜLERİ
EGE TÜRKÜLERİ
GÜNEYDOĞU TÜRKÜLERİ
KERKÜK TÜRKÜLERİ
RUMELİ TÜRKÜLERİ


           



       
 


                             İLAHİ DİNLE  
   
İLAHİ DİNLE
Abdurrahman Önül ilahileri
Abdulkadir Şehitoğlu ilahileri
Mustafa Demirci ilahileri
Ömer Karaoğlu İlahileri
Mehmet Emin Ay ilahileri
Mehmet Karaoğlan ilahileri
   


                     
                    
                       
 
 



                    
                                      



           





 
     


 

  GAZİANTEP'İN İLÇELERİ
                                 
  GAZİANTEP
  ARABAN
   İSLAHİYE
  KARKAMIŞ
  NİZİP
  NURDAĞI
  OĞUZELİ
  ŞAHİNBEY
  ŞEHİTKAMİL
   YAVUZELİ     
 
       TARİHÇE
  GAZİANTEP'İN TARİHİ KRONOLOJİSİ
              
    Gaziantep Adının Kökeni
                               
   Evliya Çelebinin Gözüyle Gaziantep

   İslam Öncesi Gaziantep

    İslam Devri Gaziantep

  Osmanlı İdaresinde Gaziantep 
      
 
 COĞRAFİ YAPI

    Genel Bilgiler

    Fiziki Yapı

    Tarım

    Ormancılık

   Gaziantep Yaylaları  
     


 
   


Yüzölçümü: 6.819 km²
Nufusu:

1 931 836
 (2015) 

   
İl Trafik No: 27

Büyük bir bölümü Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, küçük bir bölümü de Akdeniz Bölgesi'nde yer alan Gaziantep İli'nin, güneyinde Suriye ile Kilis ili, doğusunda Şanlıurfa iline bağlı Birecik ve Halfeti ilçeleri, kuzeydoğusunda Adıyaman iline bağlı Besni ilçesi, kuzeyinde Kahramanmaraş ile Pazarcık ilçesi, batısında Osmaniye ili, güneybatısında Hatay ilinin Hassa ilçesi yer almaktadır. İl topraklarını Akdeniz'den ayıran Amanos Dağları, batıda Adana ile, Fırat Irmağı da doğuda Şanlıurfa ile Gaziantep arasındaki doğal sınırı oluşturmaktadır. İslahiye ilçesinin doğusundaki Sof Dağı (1.496 m.) ilin en yüksek noktasıdır. Yavuzeli'nin batısındaki Karadağ (1.081) ise diğer önemli yüksekliktir. Gaziantep Yaylasının batısı ve kuzeyi dağlıktır. Yaylanın batısında, güneyden kuzeye doğru uzanan dağlar, Hazil, Karuca, Kartal, Büyük Arapdede ve Sof Dağı isimleri ile anılmaktadırlar. Bu dağ sıralarına Batı Dağları veya Sof Dağları da denilmektedir. Sof dağlarında Kepekçi Tepesi (1.496 m.) yaylanın en yüksek tepesidir.

İslahiye Ovası, Barak Ovası, Tilbaşar (Oğuzeli) Ovası, Araban Ovası ve Yavuzeli Ovası il alanının büyük bölümünü oluşturan ovalardır.İldeki en önemli akarsu Fırat Irmağıdır. Karasu, Araban ovasından geçip batıdan Fırat'a katılır. Sof Dağı'ndan kaynaklanan Bozatlı (Merzimen) Deresi ise Yavuzeli'nin güneyinden geçip Fırat'a karışır. İl ve Türkiye sınırlarından çıkmadan Fırat'a karışan son önemli akarsu Nizip Çayıdır. Sof Dağ'ından doğan Alleben Deresi ve İslahiye'nin kuzeyindeki Karagöl'den çıkan Karaçay ve Gaziantep platosunun güneybatısından kaynaklanan Balık Suyu diğer önemli akarsulardır. İslahiye'deki Taşkın önleme ve sulama amaçlı Tahtaköprü Barajı, verimli alüvyal topraklarla kaplı İslahiye Ovasının ortasından Karaçay geçer. Tilbaşar Ovasını Alleben - Sacır Suyu, Barak Ovasını Nizip Çayı, Yavuzeli Ovasını Bozatlı Deresi ve Araban Ovasını da Karaçay sulamaktadır. Yüzölçümü 6.216 km2 olup, toplam nüfusu 1.293.849'dur.Gaziantep'te Akdeniz ile kara iklimleri arasında geçit teşkil eden bir iklim tipi hakimdir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. İlin batı kesiminde ise Akdeniz iklimi görülür.Güneydoğu Anadolu'nun ekonomik yönden en gelişmiş ili olan Gaziantep'te; tarım hayvancılık, sanayi ve turizm ön plandadır. Yetiştirilen başlıca ürünler, Antep fıstığı, zeytin, pamuk, şeker pancarı, susam, keten, üzüm, çeşitli meyveler, baklagiller ve sebzedir. Hayvancılıkta koyun, keçi, sığır ve kümes hayvanı yetiştirilir. Sanayi ve ticaret yoğundur. Elde edilen tarım, hayvansal ürünlerin çoğu yurt dışına ihraç edilmektedir. Topraklarının doğal verimliliğinden ötürü, yılda iki kez ürün alınmaktadır. Gaziantep mutfağı, ülkemizde ve tüm dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Gaziantep'te sedef ve sedef kakmacılık, bakır, gümüş işçiliği, abacılık ve dokumacılık da ekonomisine büyük katkısı olan uğraşlardır. Ayrıca yöredeki Zeugma gibi antik kentler ile çok sayıda turist çekmektedir.

Gaziantep'in ilk uygarlıkların doğup geliştiği Mezopotamya ve Akdeniz arasında bulunması, ayrıca güneyden ve Akdeniz'den gelip doğuya, kuzeye ve batıya giden yolların kavşağında oluşu kentin tarih öncesi çağlardan beri önemli bir yerleşim yeri olmasını sağlamıştır. Ayrıca Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması, Gaziantep'in önemini artırmış ve canlılığının sürekli olmasını sağlamıştır.Gaziantep yöresinde bilinen ilk yerleşim merkezi, Dolike (Dülük) kentidir. Gaziantep'in 10 km. kuzeyinde, Dülük köyü yakınlarındaki bu yerleşim yerinin adı, Bizans kaynaklarında Diba ( Daluk ) olarak geçmektedir. Dülük adının da bu sözcükten kaynaklandığı belirtilmektedir.Gaziantep bölgesinde M.Ö. 1800'de Hititler ile başlayan tarihi devirleri M.Ö.85O- 612 yılları arasında Asurlular, M.Ö. 612-333 yılları arasında Medler ve Persler, M.Ö.333- M.S.395 yılları arasında Helenler, M.S. 395-638 yılları arasında ise Bizanslılar dönemi olarak devam etmiştir. Bunları Beylikler ve Osmanlı dönemleri izlemiştir.Gaziantep'te yapılan kazı çalışmaları sonucunda bu bölgede tarih Öncesi devirlere ait kültür izlerine rastlanılmıştır. Bu kazı çalışmaları ile birlikte, bölge tarihinin Alt Paleolitik dönemine kadar uzandığı ortaya çıkmıştır. Geçimlerini avcılık ve balıkçılıkla sağlayabilen dönemin insanları, araç ve gereçlerini taştan yapmışlardır. Kullanım amacına göre çeşitli biçimlerde geliştirilen bu araçların çoğu el baltalarıdır. Taşın yanı sıra bakırın da kullanılmaya başlamasıyla Kalkolitik dönemin en önemli merkezi Sakcagözü'dür.

Gaziantep yöresinde Kalkolitik döneme oranla çok daha ileri düzeydeki İlk Tunç Çağ kalıntı ve buluntuları, Gedikli, Tilmen Höyük, Sakçagözü, ve Zincirli'de yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Özellikle Tilmen Höyükteki kazı çalışmaları sonucu bulunan ev ve yapı kalıntıları, Tilmen Höyük'ün M.Ö. 3000'in sonlarında yoğun nüfuslu bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir. Nitekim Boğazköy'de ( Hattuşaş ) bulunan Naram Sin tabletlerinde Amanos bölgesindeki bir kraldan söz edilmektedir. ? Sedir ormanlarıyla kaplı dağların kralı İskippi ? diye tanımlanan bu kişinin, İslahiye bölgesinin kralı olduğu, Tilmen Höyüğün de bu krallığın kentlerinden biri veya başkenti olması olasıdır. Sakçagözü, Tilmen Höyük, Zincirli, Yesemek ve Karkamış'ta yapılan kazı ve araştırmalar, Gaziantep Bölgesinde M.Ö.1800-1700 yılları arasında 20 küçük krallığın oluşturduğu büyük bir devletin varlığını ortaya koymuştur. Aynı zamanda Hititler döneminde Gaziantep yöresinde önemli kültür merkezleri de oluşmuştur. Bunların en önemlileri Karkamış, Zincirli ve Sakçagözü'dür.Hititlerden sonra yöreye egemen olan Asurlular, Kargamış'a Hatti Ülkesi ismini vermişlerdir. Ancak, yöredeki Hitit prenslikleri Kargamış'ın önderliğinde ayaklanmış ve halkı Asurlular tarafından sürülmüştür. MÖVI.yüzyılda Persler buraya egemen olmuş ve Kapadokya Satraplığına bağlanmıştır. MÖ.IV.yüzyılda İskender'in egemenliğine giren Gaziantep yöresine, Onun ölümünden sonra Seleukoslar hakim olmuştur. MÖ.II.yüzyılda Roma'nın desteği ile bağımsızlığını sürdüren yöre, kısa bir süre Kommagene Krallığı'na bağlanmış ve MS.72'de Romalılar tümü ile buraya hakim olmuş, Gaziantep'i Roma'nın Suriye eyaletine bağlamışlardır. X.yüzyılın sonlarında Bizans'ın Telukh Theması'na (Yerel Yönetim Birimi) bağlanmıştır.

Malazgirt Savaşı'ndan (1071) sonra, Selçuklular Emir Afşin yönetiminde 1067'de akınlar yapmış ve Türkmen boyları yöreye yerleşmiştir. Yöredeki Anadolu Selçuklu yönetimi Haçlıların 1098'de Urfa Haçlı Kontluğu'nu kurmalarına kadar sürmüştür. Yöre 1150'de yeniden Selçukluların egemenliğine girmiştir  
Daha sonra Halep Eyyubileri buraya hakim olmuşsa da, 1218'de bir kez daha Selçukluların eline geçmiştir. İlhanlıların Anadolu'da etkili oldukları dönemde Memlüklulara bağlanmış, 1259'da İlhamlıların eline geçmiş ve her iki devlet arasında çekişme konusu olmuştur. XIV.yüzyıl boyunca Memlüklular ile Dulkadiroğulları arasında sürekli el değiştirmiş, XV.yüzyılda da Osmanlılar bu bölge ile ilgilenmeye başlamışlardır. Yavuz Sultan Selim'in Memlük Devletini ortadan kaldırması ile 1516'da Osmanlı topraklarına katılmıştır.
 
 .Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Osmanlı dönemi Gaziantep'ini şöyle tanımlamaktadır:
?Ayıntab şehri tümüyle 32 mahalledir. Toprak ve kireç örtülü bayındır, bakımlı, yüksek saraysı evleri vardır. Tümüyle yüz kırk mihraplı; yoğun cemaate sahip, Arasat Meydanındaki Boyacıoğlu Camii ve çarşı içindeki Tahtalı Cami, sanatlı, ferah büyük kubbeli ve görkemli yapılardır. Ayıntab'ta 300'ü aşkın sarayın özel hamamı vardır. Tümüyle 3900 dükkanlı büyük bir çarşıya, açık artırmayla satış yapan pazarlara sahiptir. İki bedesteni, çarşısı ve saraçhanesi üstleri örtülü kagir, sağlam, sıradüzeni içinde süslü dükkanlardır.Tamamı tamamına 70 çeşmesi var. Fakat onlara hiç de gereksinme duyulmaz. Her eve hayat ırmağı denginde sular akmaktadır. Her ev, bağı, bahçesi, fıskiyeli havuzları, cennet ırmağı suları ile çeşit çeşit servi, çınar, söğüt, kavak ve diğer meyve ağaçları ile donatılmış irem bağını andırır. Bağları, bostanları, gül bahçeleri geniş örgüden kafese alınmış çok verimli olmakla Ayıntab ucuz ve şirin bir şehirdir. 1648'de gördüğümüz şehir bu kez nice mahalle, han, cami ve dükkan kazanarak büyük bir gelişme göstermiş, Tanrıya şükürler olsun ki bu gelişmesini sürdürmektedir. Şehir, yüksek bir düzlükte ve yer yer bayırlar üstünde kurulduğundan suyu ve havası da güzeldir. Bir çok hanları var ama en görkemlileri ve en ünlüleri Mustafa Paşa Hanı, Pekmez Hanı, Tuz Hanı, İki Kapılı Hanı, Börekçi Hanı, Arasdat Hanı'dır. İki tane de imareti (aşevi) var : Gelen gidene aylar yıllar bol ve minnetsiz sofralar açarlar. Tümüyle kırk tekkesi olup, hepsinin en görkemlisi en çok donanmışı, yiyeceği bol ve hoş yapılısı Mevlevi Tekkesi'dir. Türkmen Ağası Mustafa Ağa yapısı olup, IV.Murad'ın silahtarı Mustafa Paşa'ya bağışlanmıştır. Tekke 40-50 yoksul hücresiyle çevrilmiş, yüksek kubbeli baştan başa ham ve işlenmiş mermerlerle döşeli haremi, haremin ortasında büyük bir havuzun başında rengarenk üzüm salkımlarını andıran süslü avizelerle donalı çardağı olan büyük, sağlam, görkemli bir yapıdır. Bakımlı, bezeli, temiz caddeleriyle kent gerçekten şirindir. Yer yer ( suk-i sultanisi ) açık artırmayla satış yerleri Halep tarzı kagir binalardan oluşmuş çarşıları vardır. Ama bu övdüğümüz yerler tümüyle kale içindedir. Her sokak başında kapıcıların açıp kapattıkları kale kapısı kadar sağlam kapılar vardır. Geceleri tüm sokaklar kandillerle aydınlatıldığından bekçiler gruplar halinde rahatlıkla sokaklarda kol gezerek görevlerini yaparlar.

 

Şehrin ortasındaki kocaman bir kaya üstüne yüksek, görkemli ve dairevi bir kale oturtulmuştur. Kale çok sağlamdır. Kaleyi çevreleyen hendek 1300 adımdır. Eni 40, derinliği 20 arşın kesme kayadan oyulmuştur. Bunların üstüne her biri ayrı sanat ve mimari üslûpla belli aralıklarla sıralanmış, çok güzel kuleler oturtulmuştur. Bin bir bedeni olan kalenin temelindeki kayaların içinden yine dairevi bir biçimde kaleyi çevreleyen ve hendeğe bakan mazgal delikleri açılmıştır ki, hendek kenarına kuş bile konmaz. Kalenin batı kapısı, yedi katlı demirden bir kapıdır. Kapı aralıklarından çeşitli savaş araç ve gereçleri, silahlar, demir açma kafesleri, saçma topları vardır. Kale silah ve askerlerle donatılmış, baca benzeri nefesliklerle havadar bir oturma yeridir. Çoğunlukla, halkı Havrani kürk, çuha ferace, elvan boğası, kavukla küllah üstüne beyaz sarık sararlar. Yörede kafir hiç yoktur. Güzel kadınları pek çoktur. Hepsi de sarı çizme giyer, başlarına sivri gümüş taç takınır, beyaz çarşafa bürünürler. Nazik, arlı, edepli, çarşıya çıkmaları ayıp sayılan hatunları vardır. Üzüm şerbet içen, tatlı dilli, garip, dost, bilgili, anlayışlı, halim selim insanları vardır. Kahvelerinde hoş söyleşilerle insanları kendilerine çekerler, hatta özendirirler. Bu söyleşilerini bağ ve bahçelerdeki yeme ve içmelerle daha da renklendirdiler. Şehrin defterde yazılı öşür veren 70 000 bağı vardır. 9 346 000 kökten oluşmakla pek ünlüdür. Şehri çevreleyen dağlar tümüyle bağdır. Halkı çok sağlıklıdır, şehrin yeme, içme dışındaki yönlerini de överler.Buranın alemi bezeyen kırk çeşit üzümü, binlerce tulum pekmezi, bademli ve şamfıstıklı tatlı (köftürü) sucuğu, pestili vardır ki, Arab'a, Acem'e ve Hindistan'a kadar gönderilir. Tüm halkı tatlı yediğinden tatlı dillidir. Yöre nar, incir, dut, şeftali, zerdali, kayısı, beyaz ekmek ve yoğurduyla dünyaca ün kazanmıştır. Yine elvan boğası, Ayıntap eğer, yay ve gedelesiyle ünlü bir kenttir. Cennet bağlarına örnek öyle bahçeleri var ki, yalancı ve ölümlü dünyaya özgü "İrem"ler sayılırlar. Bunların içinde, en bakımlısı, en zengin ve donanmışı Musulluoğlu bahçesidir. Kısacası bu şehri anlatmaya, ne dil ne de kalem yeter. Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları ve ırmaklarıyla burası "Şehr-i Ayıntab-ı Cihan" dır.?

XVII.yüzyılda Kilis çevresinde Canpolatoğlu ailesinden vali ve paşalar Osmanlı Devletine karşı zaman zaman ayaklanmışlar, bunlardan Hüseyin Paşa ile Ali Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrı bir devlet kurmak istemişlerdir. Ancak, Antep halkı Osmanlı Devleti'nin yanında yer almıştır. XIX.yüzyılın ortalarında Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa, oğlu İbrahim Paşa kumandasındaki bir orduyu Güney Anadolu'ya göndererek, yöreyi ele geçirmek istemiş, halk buna da karşı çıkarak direnmiştir. Bu savaşlarda Osmanlı Ordusu, Antep halkına yardım edememiş, üstelik Nizip'te Mısır Kuvvetlerine yenilmiştir. Antep halkının direnişini anlatan Şer'i Mahkeme Sicilleri, destanları ve hikayeleri, 8 yıl savaşlarının 1920 yılında Fransızlara karşı yapılan savunmadan çok daha zor şartlar içinde geçtiğini göstermektedir. Bu savaşlarda Osmanlı Kültürünü savunan medrese çevresi tarafsız davranırken, Türk Kültürüne bağlı halk kitleleri Mısır Ordusuna karşı çıkmış ve onları Güney Anadolu'dan çekilmeye mecbur etmişlerdi.I.Dünya Savaşı'nda, Halep'te bulunan İngilizler, Mondros Mütarekesinin 7. maddesine dayanarak 15 Ocak 1919'da Antep'i işgal etmişler, Antep'liler bu işgali, mütareke hükümlerine uyulmadığı gerekçesiyle protesto etmişlerdir. İngilizler kışı geçirmek ve hayvanlara yem temin etmek amacıyla Antep' i işgal ettiklerini açıklamışlarsa da, bir ay sonra Maraş ve Urfa'yı da işgal etmişlerdir. Ermenilerin desteğini alan, yörede onlarla birlikte halka eziyet eden İngilizler Ekim 1919 sonunda, Antep'i Fransızlara bırakmışlardır. 29 Ekim'de Antep'e gelen Fransız-Ermeni Alayı Komutanı Kolonel (Albay) Saint Mari, İngilizlerden Antep'in işgal idaresini teslim aldı ve 5 Kasım 1919'da tamamı Ermeni gönüllülerinden kurulu Fransız Birlikleri Antep'e girmiştir. Bunun üzerine Antep'te Cemiyet-i İslamiye, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmuş ve teşkilatlanmıştır. Fransız işgalinin yerli Ermenilerle birlikte şiddete karşılık Antep'li milisler direnişe başlamışlardır. Gaziantep savunması, Ulusal Kurtuluş Savaşı tarihimizde vatan, millet sevgisinden ve hür yaşama aşkından başka silahları olmayan Gazianteplilerin kahramanlık destanıdır.

20 Ekim 1921'de Ankara İtilafnamesi ile Fransızlar Antep'i terk etmeyi resmen kabullenmişlerdir. 25 Aralık 1921'de Ankara'ya bağlı kuvvetler, Gaziantep'e girmişlerdir. Her yıl 25 Aralık Gaziantep'in kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.

Cumhuriyetin ilanından sonra kente, TBMM. Tarafından Gazi unvanı verilmiş, 1924'de de il olmuştur. Gaziantep'te bulunan tarihi eserler arasında; Zeugma, Dülük, Kargamış, Rumkale, Sakçagözü, Tilmen Höyük gibi antik kentler, Gaziantep kalesi (VI.yüzyıl), Kilis Kalesi, Tilbaşar Kalesi, Revanda Kalesi, Ömeriye Camisi, Boyacı (Kadı Kemalettin) Canisi, Eyuboğlu Camisi, Esenbek Camisi, Ali Nacar (Annacar) Camisi, Ali Dola (Alâ'üd-Devle) Camisi (1479-1515), Tahtalı Cami, Tunuslu Ferruh Ağa Camisi (XVI.yüzyıl), Handaliye Camisi, Alaybey Camisi (XVI.yüzyıl), Hacı Nasır Camisi, Şeyh Fethullah Camisi, Bostancı Camisi (XVI.yüzyıl), Bekir Bey Camisi (XVII.yüzyıl), Ahmet Çelebi Camisi (XVII.yüzyıl), Şirvani Camisi (İki Şerefeli), Arapoğlu Hacı Ömer Mehmet Camisi (Ömer Şeyh Camisi) (1698), Kozanlı Camisi, Ayşe Bacı Camisi (XVIII.yüzyıl), Hüseyin Paşa Camisi (Çıkrıkçı Cami) (XVIII.yüzyıl), Karagöz Camisi, Mehmet Nuri Paşa Camisi, Ramazaniye Medresesi (1713), Şıra Hanı, Tuz Hanı, Paşa Hanı (Lala Mustafa Paşa Hanı) Mecidiye Hanı, Emir Ali Hanı, Anadolu Hanı, Kürkçü Hanı, Belediye Hanı, Elbeyli Hanı, Yeni Yüzükçü Hanı, Tütün Hanı, Hacı Ömer Hanı, Büdeyri Hanı, Millet Hanı ve Yeni Han, Zincirli Bedesten (XVIII.yüzyıl), Eski Hamam, Kervan Hamamı, Paşa Hamamı, Şıh Hamamı, Pazar Hamamı, Naip Hamamı, Tabak Hamamı, Hüseyin Paşa (Çıkrıkçı) Hamamı (1747), Hüseyin Paşa Çeşmesi, Debbağhane Köprüsü (1259), Şahin Bey Anıtı bulunmaktadır. Çabur Mağarası, Akpınar, Başpınar, Kalaylıpınar, Karpuzatan, Kavaklık mesire yerleri de ilin doğal güzellikleri arasındadır. Ayrıca Gaziantep'te Türk sivil mimari ve yöresel mimarinin en güzel örnekleri bulunmaktadır.Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Fırat ve Dicle nehirleri havzasında sulamaya ve enerji üretimine yönelik Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Gaziantep, Adıyaman,

Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Siirt illerini kapsamaktadır. GAP, fiziksel alt yapı olarak 13 büyük projeden oluşmakta, 15 baraj ve 18 hidroelektrik santralini içermektedir. Projede yer üstü sularından Fırat ve Dicle nehirleri ile bunlara dışarıdan katılan kollar bulunmaktadır.1970'lerde Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki sulama ve hidroelektrik amaçlı projeler olarak planlanan GAP, 1980'lerde çok sektörlü, sosyo-ekonomik bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür. Kalkınma programı, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım, kırsal ve kentsel altyapı, ormancılık, eğitim ve sağlık gibi sektörleri kapsamaktadır. Su Kaynakları Programı 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1.7 milyon hektar alanda sulama sistemleri yapımını öngörmektedir.1976'da uygulanmasına başlanan projenin bir bölümü de Gaziantep sınırları içerisinde uygulanmıştır. Projenin uygulanması sırasında yapılan kurtarma kazılarına rağmen Zeugma antik kentinin 1/3'ü Birecik Baraj Gölü'nün altında kalmıştır.



İlçeler

Gaziantep Büyükşehir Statüsünde Metropol bir kent olup üç tanesi
merkezde olmak üzere toplam 9 ilçesi bulunmaktadır.
Şahinbey(Merkez),
ŞehitKamil(Merkez),
Oğuzeli (Merkez),
Nizip,
İslahiye,
Araban,
Yavuzeli,
Nurdağı,
Karkamış.



 

 

Anteplice Dil Dersleri
 
=> Fıkralar

=> Anteplice Sözlük

=> Anteplice Beddualar

=> Anteplice Atasözleri Deyimler

=> Antep Tekerlemeleri

=> Gaziantep Manileri

=> Antepoloji Bölümü

=> Antepliyik Demek için

=> Gaziantep Ninnileri
 
 

=> Anteplice Karikatür

=> Anteplice vido

=> Anteplice Dualar

=> Örnek konuşma

=> Anteplice Yeminler

=> Şiirler

=> Gaziantep ağzından derlemeler

=> Gaziantep'li olmak

=> ALLEBENDEN ANILAR
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol