Adıyaman Atasözleri

AT’DAN GEÇON, TORBASINDAN MI GEÇEMON ?

(At’tan vazgeçtim, de onun torbasından mı vazgeçemiyorsun? Bu ne tamahlık )

ABANIN KEDRI YAĞMIRDA BİLİNİR.

(Ceket üstüne giyilen paltonun yağmur yağdığında değeri anlaşılır. )

ARSIZA SÖZ, KOHMIŞ’A ( kokmuşa ) DUZ (tuz)

AC GEZ, BEYLERNEN GEZ.

(Aç bile gezecek olsan, düzgün insanlarla gez. )

AC OLAN MECLİS’E GETDI ( Gitti ) ÇILBAH OLAN GİDEMEDI.

(Kalabalıkların olduğu yerlerde insanlar dış görünüşe bakarlar. Midenin açlığını toplumlar göremez ama fiziki bir farklılık hemen göze çarpar. )

AC’I SÖLETME, TOHI DEPRETME.

(Aç insanı söyletme, tok insanı da yerinden oynatma )

ACI PATLICANI, KIRAĞI ÇALMAZ.

(Birçok şeyler görmüş geçirmiş biri için bundan sonraki zorluklar pek etkilemez. )

ACIN KOYNINDA PARA DURMAZ.

(Aç ve ihtiyaç sahibi insan bu haliyle paralı duramaz hemen onu harcar. )

AÇLIH AYIYA KAVAL ÇALDIRIR.

(Açlık ayıya kaval çaldırır-Açlık insana olmayacak işleri yaptırır. )

ADAM OL Kİ, İT BOKI SIÇAN.

(Dürüst ve tam adam gibi adam olursan, olmayacak harukulada şeyler başarman mümküm olur.)

ADAM SANDIM EŞŞEĞİ, ÇİFT BIRAHDIM DÖŞEGİ.

(Adam diye değer verdik, ziyadesiyle hizmet ettik, meğer adamlıktan anlamazmış.)

ADAMI HUYI SEVDIRIR.

(İnsanoğlunun HUY dediğimiz Ahlakı sevdirir. ( Ahlaklı ise sevilir. )

ADI ULİ, GÖTI KURI

(Adı çok büyük ama, gerçekte ise öyle değil tam tersi )

AĞAÇA ÇIHAN (çıkan) GEÇININ (keçinin), DALA BAHAN(Bakan) OĞLAĞI      OLIR.  

AĞACA ÇIHSAN PABICIN YERDE KALMAZ

(Ağaca çıkacak olsan ( Büyük bir makamın sahibi olsan) pabuçların yerde kalmaz,  birileri sahiplenir ve onu korur. Yalnız kalmazsın.)

AHŞAMKİ TOVIH, YARINKİ KAZDAN EYIDIR.

( Akşamki tavuk, yarın ki kazdan iyidir, sonraya kalan çok olsa bile peşinin

yerini tutmaz.)

AKILLI AKIL DÜŞINENE KEDER, DELİ DAVRANINI SÜRER.

(Akılı yararlı bir insan ) akıllıca bir iş yapmak için kafa yorarken, kafasını

kullanamayan ve sorumsuz insan da gününü gün etmeye çalışır. )

AL BASMA, MOR BASMA, HER LAFA KULAH (kulak) ASMA

ES KORHITDIĞIN KURBE EYE DEYMEZ ( ALDIĞIN

ABDEST,  KORKUTTUĞUN KURBAGAYA DEYMEZ.)

(yapmış olduğun iş çıkardığın sese değmeli.)

ALİ, VELİ DÜYIN ETMİŞ, OĞLINA KIZINA YETMIŞ.

(Ali veli düğün yapmış, çoluk çocuğu o kadar çokmuş ki, düğün ancak yetebilmiş.dışa açılmış)

ALLAH HIRHIZINI TANIR.

(Allah kimin hırsızlık yaptığını bilir. İnkâra gerek yok. )

ALLAH KELBİNE BAHMIŞ, BOYNIMA TAHMIŞ

(Allah, gönülden geçeni bana nasip etmiş.)

ALLAH KULINA KÖTI GETIRDIMI BULAMBAÇ DA BİLE DİŞİ KIRILIR.

ALLAH YETIMI YETIM ETMIŞ, Bİ DE BED HUY VERMIŞ.

(Allah yetimi yetim yapmış, üstelik bir de ona kötü huy vermiş sanki )

AMANAT MALIN, CANI AZ OLIR.

(Emanet malın canı az olur. )

ANALIH EKMEK VERDI UCU YANIH (YEMEK VERDI DİBİ YANIH),

BABALIH KÖYNEK ALDI YALALIH.

Analık ekmek verdi ucu yanık, (Yemek verdi dibi yanık ) Babalık

gömlek aldı yamalı. Söz olmayan anne ve baba gereği gibi ilgilenmiyor. )

ANASI KIZINA ÖĞİT VERMİŞ, O DA KIRH (40) SİNEK SAYMIŞ.

(Kız anasının öğüdüne aldırış etmemiş. İnsan için hayati derecede önemli

olan şeylere karşı vurdumduymaz olması hali için bu söylenir. )

ANASI SARMISAH, BABASI SOĞAN, NOLACAH ONDAN DAĞAN

 

APTAL ATA BİNDIĞINDE, BEY OLDIM BELLER.

(Aptal ata bindiğinde bey oldum sanır: Makam kişiyi yüceltmez kışı makamı

kıymetlendirir)

AR ÇİKE, NAMIS ÇİKE, ARI OLMIYANI EŞŞEK S….E

(Ar nedir, namus nedir bunları bilemeyen ve bunlardan yoksun alanları .. )

ARHASI OLMAYANIN BAŞINA VURMIŞLAR “VAY BELIM “ DEMİŞ

(İnsanlar genelde sahip olduklarını bırakır veya onu görmezlikten gelir sahip

olmadıklarını konuş.)

AŞI BİŞİREN YAĞ OLIR, GELININ YÜZI AĞ OLIR.

(Aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü de ak olur. )

AT ALMADAN AHIRINI YAPOLAR.

(At almadan ahırını yapıyorlar, aceleciler. )

ATDAN DÜŞEN ÖLMEZ, EŞEKDEN DÜŞEN ÖLIR.

(Kimin ölüp ölmeyeceğini Allah bilir. )

ATIM DEPMEZ, İPİM KOPMAZ

(İşlerim yolunda, hiçbir aksama yok. Öyleki: Atım geri tepmez, tuttuğum

ip de çok sağlam hiç kopmaz )

ATIN ÖLIMI ARPADAN OLSIN.

 AVRADI ER’İ, PENDIRI DERI SAHLAR.

Peyniri içine konulduğu tulum nasıl her türlü olumsuz şartlardan koruyorsa,

bir kadını da kocası öylesine korur.)

AVRAT MALI KAPININ ETEBESI

(Kapı çirişi gibi gider gelirken kafana değer. )

AVRATDAN YOLA GETMEH, SIPADAN DEYİRMENE GETMİYE BENZER.

(Kadınla yola gitmek, sıpa ile değirmene gitmeye benzer, Kadın

erkek gibi dayanaklı olmadığından, bir yolculuk sırasında yorulup sık

sık dinlenme ihtiyacı duyar. Bu yolculuk erkek açısından çok yorucu

ve usandırıcı olur.)

AYAH  ÜSDI OLSIN, TEZ OLSIN

(Ayaküzeri olsun ama çabuk olsun. )

AYRAN ELDEN (BAŞKASINDAN), YARPIZ GÖLDEN

(Her şey bedava )

AYRANI YOH İÇMEYE, AT’DAN GİDER SIÇMAYA.

(Ayağını yorganına göre uzatmaz, olduğu gibi görünmez. Hep havalı )

AZCA SADAKA, ÇOHCA KEZA BELAYI  DE’FEDER.

(Azda olsa sadaka vermek, birçok kaza ve belayı uzaklaştırır. )

( B )

BAĞA BAH ÜZIM OLSIN, YİMEYE YÜZIN OLSIN.

(Bağa bak üzüm olsun onu yemek için yüzün olsun(Yemeyi hak etmiş olasın)

Verilen rızıkı haket

BAŞARIHLI AVRAT KORIĞI DATLI EDER

(Başarılı kadın, koruğu tatlı yapacak kadar maharetlidir. )

BEY AVRADA SÖYLEDİ, AVRAT GELİNE SÖLEDI, GELIN HERKEŞE SÖLEDİ.

(Bey hanımına söyledi, hanım da gelinine söyledi, gelinde herkese söyledi:

Bir söz ağızdan çıkmışsa onun yayılmaması mümküm değil.)

BEY BUYIRIR, CELLAT KESER.

BEYLERDEN PANCAR MI EKSİK OLIR ?

(Beylerden gerekli, gereksiz her şey bulunur)

Bİ BAŞ SOĞAN, Bİ KAZANI KOHHIDIR. (Korkutur.)

Bİ DELİKTEN OH DA, ÇIHAR POH DA.

(Bir delikten ok da çıkar, bok da bazen yanlışlar da olabilir.)

Bİ GÜN GEÇ OLSIN, SALAMAT OLSIN.

(Bir gün geç olsun, yeter ki sağlıklı olsun. )

Bİ HETIR İKİ HETIR, ÜÇİNCIDE VUR YATIR.

(Birincide hatıriçin birşey deme, ikincisinde deme baktın olmuyor vur gitsin.

sabrında bir sınırı var.)

Bİ KOLTIHDA İKİ KARPIZ DAŞINMAZ.

Bİ KÖTININ YEDİ MAHLEYE (mahalleye) ZARARI VAR.

Bİ SELAM, Bİ HETIR YAPAR.

(Bir selam, bir gönül almak gibidir.)

BİLDIĞIM AYRAN, BİLMEDIĞIM YOĞURTDAN EYYIDIR.

(Bildiğim ayran, bilmediğim yoğurttan iyidir.)

BİN TANE YİYENİN OLSIN, Bİ TANE SÖYLİYENİN OLMASIN.

(Bin tane yedireceğim olsun, ama yeter ki bir tane bile sözü çok olan olmasın.)

BİRİ BİRİNE BAĞ VERMİŞ, O DA ONA Bİ SAHLIM ÜZIM VERMEMİŞ.

(Birisi birine bağ vermiş, o da ona bir saklım üzüm bile vermemiş.)

BİZİM GELİN BİZDEN KAÇAR, DUTAR ELE BAŞINI AÇAR.

(Gelin bizim olduğu halde başkasına gösterdiği ilgiyi bize göstermez.)

BİZİM GELİN BİZDEN KAÇAR, BAŞINI ÖRTER, KIÇINI AÇAR.

 BOKLI DÜYÜN, NE ELLE AÇILIR NE AĞIZDAN.

 BOŞA KOYOM DOLMOR, DOLIYA KOYOM SIĞMOR.

(Hesaplar yeterli gelmediği için boşa koysam dolmuyor, doluya koysam

da sığmıyor. Hesaplar tutmuyor)

BOYUMCA BULDUM, HUYIMCA BULAMADIM. HUYUMCA BULDIM,

BOYUMCA BULAMADIM.

(İki iyiliği bir arada göremedim.)

C-Ç

CAMI YAPILMADAN, KÖRLERI YİĞOR

(o kadar aceleci ki ve işini bilmez ki; daha cami yapılmadan camide

görev yapacakları toparlıyor. Bir bakımdan dereyi görmeden paçayı sıvıyor.)

 

CEFAYI ÇEKMEYEN, SEFASININ KEDRİNİ(kıymetini) BİLMEZ.

CEVIZI ÇİFT GÖRMEZSE DAŞ ATMAZ.

(O kadar tedbirli ve hesap-kitap yapar ki cevizi çift görmezse taş atma

zahmetinde bulunmaz.)

COMART (cömert) DERLER MALDAN EDELLER.

(Kocaman suyun aktığı çaydan geçmeden, hemen kenarında mı

boğulacaksın?; mücadele Ederek daha birçok önemli şeyler

yapacakken hemen en basit şeyde pes etmek mi. ?

ÇAĞIRAN YERE ERINME, ÇAĞIRMIY AN YERE GÖRINME.

ÇIHACAH KAN DAMARDA DURMAZ.

(Çıkacak kan damarda durmaz.)

ÇIRAĞA ÇIRAH LAZIM, KEL BAŞA DARAH LAZIM.

(Aynı statüdeki bir insanın kendi seviyesindekine üstünlük

taslayarak emir yağdırması durumunda söylenir. Yani senin bana

caka satman kel başa tarak istemek gibi anlamında.)

ÇİRKEFE DAŞ ATMA ÜSDINE SIÇIRAR.

ÇİRKİNDEN BAL YİNMEZ, GÖZZELINEN DAŞ DAŞI.

(Çirkinden birlikte bal yenmez, ama güzelle birlikte ol da istersen taş taşı. )

ÇOCUH MEZERININ ÜSTINDE OYNAR.

(Çocuk oynarken o kadar tehlikeli anlar yaşar ki âdete her an ölüm

tehlikesiyle karşı karşıyadır ama Allah onu korumaktadır.)

ÇOH GEZEN TOVIH, AYAĞINDAN PİSLİK GETIRIR.

(Çok gezen tavuk, ayağıyla pislik getirir, çok gezmenin zararı anlatılır.)

(D)

DAĞ DAĞA KAVIŞMAZ, ADAM ADAMA KAVIŞIR.

DAĞ TAVŞANSIZ, ADAM DÜŞMANSIZ OLMAZ.

DAM YANARSA, SIÇANDA BARABAR YANAR.

(Ev yanarsa farelerde beraberinde yanar.; Asıl olan kaybolursa diğer

unsurları da kaybolmaya mahkum olur.)

DAMIN OLMADAN (sa), DEMIN OLSIN.

(Evin senin olacağına, o evde huzur olsun daha iyi )

DAŞ DAŞDAN TUVAR OLIR.

(Taş, Taş üstüne konarak duvar olur. Bir taş yalnız başına ne kadar sağlam

olursa olsun bir duvar örmüyorsa neye yarar.)

DAVILIN SESI UZAHDAN HOŞ GELIR.

DEDİĞİM DEDIK OLSIN, ÇALININ DİBİ OLSIN.

(Arzu ettiğim gibi olursa, çalının dibi gibi çok iyi bir yer olmasa bile rahat ederim. )

DEDİLER: BABANI ATLILAR MI ALDIRDI, YAYANLAR MI? DEDİ: HA ATLILAR HA YAYANLAR.

(Dediler ki: babanı atlılar mı yayalar mı aldı götürdü? Oda (ne fark eder

ki babam gittikten sonra altı olsa ne olur, yaya olsa ne olur.)

DELİ OSSIRDI, AKILLI UTUNDI.

(Utanmak, haya etmek ancak akılların işidir.)

DELİ SEVILIR DE, DENSİZ (geveze ve yavan kişi) SEVİLMEZ.

DELININ DEĞİRMENI SUSIZ DÖNER.

(Delinin değirmeni susuz döner.)

DELİKLİ BONCIH (Boncuk) ÇERCILERDE KALMAZ.

DEMİR NEMDEN, ADAM ĞAMDAN ÇÖKER.

DEMİŞ PISSİK BOKIN DERMAN, SIÇMIŞ ÜSDINI ÖRTMIŞ.(kapatmış.)

(Kediye demişler ki pisliğin ilaç, Oda pisledikten sonra pisliğini toprağa

Gömmüş hiçbir şekilde insanlara faydası olmayan ve faydalı olmaktan

bile bile kaçınanlar için söylenir.)

DEMMIR TAVINDA DÖVILIR.

(Demir tavında dövülür. Her şey zamanında yapılmalıdır.)

DERT GELMIŞ, DERMAN DA BARABARINDA (beraberinde) GELMİŞ.

DEVRIŞ, DEVRIŞIN TORBASINDA NE OLDIĞINI BİLİR.

(Ayarları aynı olanlar ancak birbirlerini anlar ve bilirler.)

DEVE BİN PULA, GET(git)on TANE AL,DEVE BİR PULA, PARA OLMAZSA N’OLA?

DEVE KE’BEYE GETMEHDEN HECI OLMAZ.

(Deve kabe ye gitmekle hacı olmaz.)

DEVECİYE DOST OLAN, KAPISINI YÜKSEK DUTAR.

DEVEYE BİNEN, ÇALININ ARDINA GİZLENMEZ.

(Herkesin görmesi kaçınılmaz olan yerde, gizlenmenin bir anlamı yoktur.)

DEYME SERHOŞA GENDİ AYIHANA KETLEK.

(Kendi kendisine gelinciye kadar sarhoşa dokunma.)

DİLIM DURMAZ, DİLLİGİM (Huzurum) OLMAZ.

(Hem sabır etmem karışırım, karıştığım içinde bu seferde azarlanırım.)

DİN BAŞKA, KİN BAŞKA

(İnsanlara, inanç ve düşüncelerinden dolayı kin ve nefret duymamalı.)

DOĞRI SÖZ YUVARLAH DAŞDIR, YERİNDE DURMAZ.

(Doğru söz yuvarlak taş gibidir, sabit bir yerde durmaz. Herkes onu kullanır.)

DÖVIŞRE ZUMZIH SAYILMAZ; DÖVIŞSIZ EV, ATAŞSIZ

OCAH OLMAZ.

(Dövüşte yumruk sayılmaz, Zira dövüşsüz ev, Ateşsiz ocak olmaz.

Devam etmesi gereken bir hayattaki olumsuzlukların ve hataların

adete listesini yapar gibi görmek ve canlı tutmak olmaz. Gül dikensiz olmaz.)

DÖVME KAPIYI DÖVERLER KAPANI./ÇALMA KAPIYI,

ÇALARLAR KAPINI

(Etme bulma dünyası. Ne ekersen onu biçersin.)

DÜNYA ÖLIMLI, GÜN AHŞAMLI OLIR.

(Her başlangıcın bir sonu vardır.)

DÜNYA’NIN NE AŞI BİTER, NE İŞI BİTER

DÜNYAYI GEZDIM DOLAŞDIM BAŞIMA KOYMADIM TAÇ, NE ZENGİNİ TOH(tok) GÖRDIM, NE FEKİRİ(fakiri) AÇ.

DÜŞMAN EVINDE NEYİM VAR, Bİ KAŞŞIH KANIM VAR.

(Düşman evinde neyim var, bir kaşık kanım var.) Bir kişi istemediği ve

düşmanlık yaptığı tarafta kanından ve canından birisi bulunuyorsa,

mecburen onu desteklediğini bu şekilde ifade eder.)

 

E-F

ECELE KAÇAN ATIN ÇAPİK ESKİR.

( Acele koşan atın nalları da çabuk eskir. )

EBZER KEL, KEL EBZER NE FERKEDER ( Ne fark eder )?

 EDEP HOŞDIR İLAHİ, EDEPSIZLİK HOR EDER PADİŞAHI.

( Edep hoştur ilahi, Edepsizlik küçücük eder padişahı.)

EKE TOVIH (tavuk) KURK ANASI HAM CORUN USTASI.

(Civcivliği bitmiş, anaç tavuk olmuş, civcivlere öğüt de bulunuyor

ve yavru yapmak için kulaçkaya yatıyor.; çıraklığı bitirmiş ustalığa

başlayanlar için söylenir.)

EKMEĞİ EKMEKCİYE VER, Bİ EKMEK DE ÜSDE VER.

(Ekmek yapmayı ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver.; İşi ehline vermeli.)

EKMEK HIDIRIN, SU BEDIRIN, YİYİN İÇİN KUDIRIN

(Ekmek hıdırın, Su bederin, yiyen için kudurun; umurunuzda mı ki dünya…..! )

EKMEK HIDIR, Yİ KUDIR

(Ekmek Hıdır, yeyin için kudurun; umurunuzda mı dünya…!

Sorumsuz kişilere hitaben söy.

EL DUTANIN ELINI, ALLAH DUTAR

(Başkasının elinden tutanın da Allah elinden tutar. )

EL ELİ YUR, EL’DE DÖNER YÜZI YUR.

(El eli yıkar, el de döner yüzü yıkar; herkes birbirine muhtaç

ve birbirinin yardımcısıdır.)

EL OĞLINA GÜVENME; YA COŞAR, YA BOŞAR

(Eloğluna güvenme ya coşar(dolduruşa gelir) ya da boşar(hissi davranır.

Yani; ifrat ve tefrit  içindedir.)

EL ÖYILMEZ, ENDEZE ÖYILIR.

(ne garip ki, sanat ortaya çıkaran el övülmez de, elin yaptıkları övülür ve anlatılır.)

EL TAZISIYLA AVA GİDİLMEZ.

(Başkasının tazısıyla ava gidilmez.)

ELDE (başkasından) YİYEN, YOLDA ACIHMIŞ.

(Başkasının karnını doyurmaya çalışan kişi, evindeki rahatlığı ve serbestliği bulamacağından dolayı daha yoldayken acıkır.)

ELDEN (Yabancıdan) GELEN ÖYIN OLMAZ, OLSA DA

VAHDINDAN OLMAZ.

(Yabancıdan gelen şey bir öğün olmaz, çünkü yetecek miktarda olup

olmadığını bilemez. yine ihtiyaç zamanını da bilemeyeceği için vakitti de olmaz.)

EL KARIŞSA İŞİNE, KÜL ELE BAŞINA.

(Başkasının işine karışıyorsa, eyvah o kişinin haline.)

ELDEN GELEN ÖĞIN OLMAZ, O DA KARIN DOYIRMAZ.

(Başkasının gönderdiği sana yetecek kadar olmaz, o da karnını doyurmaz.)

ELE GİDEN SELE GİDER.

 ELEKTEN SU TOPLANMAZ.

(Elekle su toplanmaz, mantıklı ol, olmayacak şeyle uğraşma.)

ELİN  (Başkasının) BELASI EVDEN GELIR, BENİMKİSİ DİLIMDEN GELİR.

(Başkasının belası evden gelir, benimkisi dilimden gelir.)

ELIN GÖZI BU HALDA, NE GEZERSİN İNCE DALDA.

(Başkasının gözü bu haldeyken (herkes göz değirecek kadar dikkatle)

ELIN MALI BİTMEZ, EHMAKIN PARASI BİTER.

(Ahmak adam gereksiz alış-veriş yaptıkça, malı üretenler daha da üretir, mal bitmez ama ahmakın parası biter.)

ELINDEN YAPAN, BAŞINDAN ÇEKER.

(Elinden yapan, başından çeker.)

EMMİ, DAYI HERKEŞDEN ALDIM PAYI.

(Amca olsun, Dayı olsun herkes den alacağımı aldım, göreceğimi gördüm. Kimin ne olduğunu öğrendim.)

ERGENE AVRAT BOŞANMASI KOLAY.

(Bekara kadın boşanması kolay.)

ERKEK SELDIR, AVRAT GÖLDIR.

(Erkek seldir ( getirir ), Kadın göldür ( getirileni toparlar uygun şekilde kullanır.)

ERKEN DOĞAN KUZIYA, KUZI UYMAZ.

(Her şey, zamanında olursa iyidir ve ölçü dışı olmaz.)

ERİM EŞE DERSE, ELEM DE PAŞA DER.

(Kocam bana saygı ifadesi kullanırsa, başkaları daha fazla saygı ifadesi kullanır.)

ESİRGENEN GÖZE ÇÖP BATAR.

 EŞGİ-ÜŞGİ, BİZİM BAĞIN KORIĞI.

( Eşki, Üşki herneyse de) bizim bağın koruğu; Acıda olsa, ekşide olsa,

kötüde olsa başkasının değil bizim.)

EŞŞEGİ SÜRENDEN, AVRADI ÖLENDEN SOR.

(Eşeğin durumunu süren kişiden, Hanımsızlığın ne demek olduğunu

hanımı ölene sor.)

EŞŞEĞİNİ SAĞLAM KAZZIĞA BAĞLA,KONŞINI HERHIZ BELLEME.

(Eşşeğini sağlam bir şekilde bağlamazsan, kaybolduğunda en

yakının olan komşularından şüphelenme gibi bir yanlışa düşersin.)

EŞŞEK HOŞAFTAN NE ANLAR, SUYINI İÇER TENESINI BIRAHIR.

(Eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer tanesini bırakır; İşin özünü bırakıp ta

kabuğu ile uğraşanlara ve sahip olduklarının değerini bilemeyenlere söylenir. )

ET GİREN YERE DERT GİRMEZ.

 ETME KULIM BULIRSIN, İNNİLEME ÖLIRSIN.

( Ey insan kimseye haksızlık etme, şayet edersen sende aynısını bulursun,

İnleme, eğer İnleyecek duruma geldiysen ömürsün.)

EV EKMEĞİ MEYDAN EKMEĞİ, EL (Yabancı ) EKMEĞİ

ZİNDAN EKMEĞİ.

( Kendi el emeğin, göz nurun ve özgür yemen – içmen hürriyet, b

aşkanının eline bakmak ise tutsaklıktır. )

EV ISSIZ OLIR, DAĞ ISSIZ OLMAZ.

(Ev ıssız olabilir ama dağ ıssız olmaz; yani hiçbir yer ıssız olmaz.)

EVCAĞIZIM, EVCAĞIZIM SURFA BENIM SIRCAĞIZIM.

(Ev çağızım, ev çağızım sofra benim sır çağızım. )

EVIN BUĞLIRI, ELİN PİRINCINDEN EYYIDIR.

( Evin bulguru, başkalarının pirincinden iyidir. )

EVIN SIÇANI, EVIN PISSIGİNDEN KORHMAZ.

(Evin faresi, o evin kendisiden korkmaz.)

EYYI AT YEMINI ARTIRIR.

(İyi at yemini artırır. ; At iyi olunca kazanır, iyi kazandıkça daha

iyi bakılır. Bu böyle devam Eder.)

EYYILIH İKİ BAŞDAN OLMALI.

(İyilik yapmak tek taraflı değil, iki taraftan da olmalı.)

EYYILIH YAP, MIRADA ( nehire ) AT.

(İyilik yap nehire at ,- kimse bilmesin. )

EYYİLİK ETME, EVINE GETME.

(İyilik etmeye de değmez, Evin gitmeye de değmez.)

EYYİLİK ER GİŞİNİN KARI, KÖTILIH HER GİŞİNIN KARI.

(İyilik ER kişinin işidir. Kötülüğü ise herkes yapabilir.)

FEKİR FEKİRLIĞINI BİLSE, FEKİR KALMAZ.

( Fakir, fakirliğin sebeplerini bile bilse, fakir kalmaz.)

FEKİRDEN FEKİR EVLENIRSE, ÇOCIĞI DİLENÇI DOĞAR.

(Yoksul ile yine bir yoksul evlenirse bunlardan doğan çocuk daha fazla

ihtiyaç sahibi durumuna düşer.)

FEKİRİN İKİ İŞİ Bİ ARADA OLMAZ.

(Fakir adam o kadar şanssız ve kısmetsiz ki iki işi bir arada olması

âdete mümkün değil)

FEKİRIN KUZISI KOÇ OLMAZ.

(Fakirin kuzusu koç olmaz, Çok fazla şansı yaver gitmez.)

FEKİRIN MALI YAĞMIR SUYI GİBİDİR.

(Fakirin malı, yağmur suyu gibidir.)

FELEK; KİMİNE KAVIN YİDIRIR, KİMINE KELEK.

(Felek; kimine kavun yedirir kimine kelek)

FIKARA AŞINI YİDI, KEYITINDEN KURTILDI.

(Fakir ve yoksul bir insanın zihnini meşgul eden tek şey, sadece karnını

doyuracak bir şeyler bulabilmesidir. Onu da bulursa hiçbir endişesi olmaz.)

G

VIRDAN DÖNME, SONADAN GÖRME

(Bir şeyi sonradan görmüş olanlar, Müslümanlığı sonradan öğrenenlere

benzetilerek sonradan elde edilen şey hakkındaki acemilik dile getirilir. )

GECE ÇAPIT DÖŞEKTE YATAR, GÜNDIZ ÇALIM SATAR.

(Gece yokluktan dolayı, basit, minder gibi bir yatakta yatar, gündüz olunca

da dışarıda çok varlıklı bir kişi havasını atar yani, Olduğu gibi görünmez.)

GECENİN HEYRI, GÜNDIZIN ŞERRINDEN EYYIDIR.

(Gecenin hayrı, gündüzün şerrinden iyidir.)

GEÇMEZ AKÇE SEHEBININ.

(Geçmez para sahibinindir.)

GEÇMIŞ YAĞMIRA KEPENK DUTILMAZ.

(Olmuş ve bitmiş bir olay için tedbir alınmaz. Tedbir alınacaksa önceden olmalı.)

GELİN ATDA KEDERI HAK’DA

(Gelin, gelin oluyor gidiyor ama nasıl bi talihle karşılaşacağını Allah bilir.

Ona emanet)

GELİN BİNMİŞ DEVEYE. GÖR Kİ NASİP NEREYE.

GELİN ÇİÇEK HER DEDIĞI GERÇEK, KAYNANA YİLAN, HER DEDİĞİ YALAN.

GELIN DIŞ KAPININ MANDALI

GELIN EŞİK DE, OĞLAN BEŞİK DE.

GELIN GELDIĞI EVI ÇOCIH DOĞDIĞI EVI BİLİR.

GELIN GELDIĞI GİBİ, ÖLI ÖLDIĞI GİBİ KALMAZ.

(Gelin geldiği, pabuç da giyildiği gibi kalsa.)

GELIN GELIN DEYİL, GETDIĞI YER GELIN OLMALI.

GELIN GETDI EVİNE, KALAN KIZLAR YERINE SEVINE.

(Gelin oldu evine gitti, sırası kızlar sevindi.)

GELIN GETİRDİK OTIRAH, ALTIMIZA BATTI BITIRAH.

(Gelin getirdik ki biraz rahat edelim, ama altımıza diken battı gibi

oturmak ne mümküm.)

GELİN GİRMEDİK EV, ÖLİM GÖRMEDİK EV OLMAZ.

 GELIN ISKEMBE (İSKEMLE) GETIRMIŞ, ÇIHMIŞ ÜSINE GENDİ OTIRMIŞ.

 GELIN KAYNANA TOPRAĞINDANDIR.

 GELIN KISMI İKİ KAT OLMALI. BİRİ GİDERSE BİRİ KALIR.

 GELIN OCAĞA GEÇDI, OCAH BUCAĞA GEÇDI.  

 GELIN OYIN SEVER, DÜĞIN BAHANE

 GELIN OLMAH KAHIR KÜLAHINI GEYMEHDIR.

(Gelin olmak, kahır külahını giymektir. )

GELIN UN ÇUVALIDIR, VURDIHCA TOZAR.

(Gelin un çuvalı gibidir, vurdukça tozar.)

GELIN YAPTI, KARGA KAPTI.

 GELIN, BOSTAN KAPISI SÖKILIR TAHILIR (TAKILIR)

 GELİNE ETME, KIZINDAN BULIRSIN.

(Geline çektirme, zira sende kızından bulursun.)

GELİNLİĞİ BEKMEZ SANDIM. GÜVEGİMİ YAHMAZ SANDIM.

(Gelinlik giymeyi pekmez gibi tatlı, Damadı da yakmaz, üzmez sandım.)

GENÇ İKEN DİŞ VARDI AŞ YOĞIDI, IHDIYAR OLDI AŞ VAR DİŞ YOH.

(Gençken güç vardı imkânlar yoktu, ihtiyarlayınca imkânlar var ama

bu sefer de güç yok.)

GEZERSEN GÖZZEL GEZMEZSEN KEZEL (Gazel) OLIRSIN.

 GÖNIL, UMDUĞI YERDEN KÜSER

(İnsan samimi olduğu ve ilgiyi koparmanın mümküm olmayacağı

kişilerden ilgisizlik ve Kopukluk görünce işte ancak ona kırılır.)

GÖNILSIZ AŞ, YA KARIN ARĞIDIR YA DA BAŞ.

(İsteksiz ve gönülsüz yapılan işler insanda rahatsızlık oluşturur.)

GÖNILSIZ İŞ YA BAŞ AĞRIDIR, YA DİŞ.

(Gönülsüz olarak yapılan iş insanı rahatsız eder.)

GÖRINEN DAĞIN YIRAĞI OLMAZ.

( Görünen uzak sayılmaz.)

GÖRMEMIŞIN BI OĞLI OLMIŞ, ÇEMMIŞ ÇÜKINI KOPARTMIŞ.

( Görmemişin bir oğlu olmuş, çekmiş çükünü koparmış)

GÖZ HASMINI TANIR.

(Gözler yalan söylemez.)

GÖZELLIĞINE GÜVENME GÜN GELİR TORPAH OLUR,

SAĞLIĞINA GÜVENME GÜN GELİR FANİ OLUR.

(Güzelliğine güvenme, gün gelir toprak olur. Sağlığına güvenme gün

gelir fani yok olur.)

GÖZI BÖYIK SÜZER, AĞIZI BÖYIK BÜZER, VAY BURNI BÖYIGIN HALINA.

( Gözü büyük olan süzer, Ağzı büyük olan büzer, vay burnu

olanın haline o ne yapacak ? )

GÖZI ELDE ( dışarıda ) OLANIN, GÖTI ( kıçı) YERDE OLIR.

( Bir başkasının yardımına muhtaç şekilde yaşayanın kendine ait bir şeyi olmayacağı için olduğu yerde kalır. )

GÖZINI KİM OYDI ?- KAVMIM (aşiretin) OYDI. ONIN UÇIN MI DERIN OYDI..

(Gözünü kim oydu? Bizimkiler oydu.-Onun içinmi derin oymuşlar.)

GÜCENME KÖTININ SÖZINE, BİLSE EYYISINI KONIŞIR.

( Gücenme kötünün sözüne, bilse iyi konuşur. )

GÜÇÇİK KAHAR, BÖYİĞE BAHAR.

(Küçük kalkar, büyüğe bakar; Küçükler büyüklerini taklit eder, onu

örnek olarak benimser.)

GÜN BUGÜN, SE’ET BU SE’ET, DEKKE BU DEKKE.

(Gün bu gün, saat bu saat, dakika bu dakika; Dün geçmiştir, yarın ise

daha gelecek, bugüne bakmalı.)

GÜNDÜZIN, ŞERRI, AHŞAMIN HEYRINDEN (hayrından) EYYIDIR.

( Gündüzün şerri, Akşamın hayrından iyidir. )

GÜVENME VARLIĞA DÜŞERSIR DARLIĞA

 HADI GİDEK SULTANA, HERKEŞ SÖZINDEN UTANA.

(Adalet tahakkuk etsin,Kim hata yaptıysa yapsın, hata yapan utansın.)

HAK YERDE KALMAZ

 HAM HALİSDE BİR, HAM VARİSDE.

 HATIN GEREK BEY DOĞIRA

(Bey gerekiyorsa onu ancak hatun birinin olması gereki., Kötüden iyi doğmaz.)

HAVLININ OTI ACI OLIR. (avlunun otu acı olur.)

(Yabancı hayranlığını dile getirir. Ayını şey kendinde olunca pek

cazip gelmez. başkasında  görünce tatlı gelir.)

HAYIN İFLEH OLMAZ.

(Hain iflah olmaz)

HAZIRA DAĞ DAYANMAZ.

 HEMAMI GÖRMEDEN, ÇURININA VURILMIŞ.

(Hamamı görmeden çurununa( kurnasına) vurulmuş; şıpsevdi.)

HER AĞAÇDAN DÜDÜK ÇIHMAZ.

(Her ağaçtan düdük çıkmaz; her insan aynı olmaz.)

HER AGAÇTAN KAŞŞIH (kaşık) OLMAZ.

 HER BAHALIDA VAR Bİ HİKMET, HER UCIZDA VAR Bİ’ İLLET.

( Her pahalıda vardır bir hikmet, her ucuzda da vardır bir illet.)

HER BOYAYI BOYADIN DA, FISTIĞI YEŞİL Mİ KALDI.

 HER TARLADAN Bİ KESEK, HER KÖVDEN Bİ PEZEVENK.

(Her bir ferdinin ayrı ayrı karakter yapısında olduğu karışık bir grup için söylenir.)

HERAMIN BİNASI OLMAZ.

(Haramın binası olmaz; yani haramla bir sonuca varılmaz.Er veya geç

yer yerden açısı çıkar.)

HEREKET DE BEREKET VAR.

(Aktif, hareketli ve çalışkan olmakla ancak bol ve berekete ulaşılabilir.)

HERKES SAĞ OLSIN EVINDE OLSIN.

HESDE YARASINI, TOHDIR PARASINI BİLİR.

(Hasta yarasını, Doktor parasını bilir.)

HESSES GEL BENİ DUT.

(Bekçi gel beni yakala.; Kendi kendini şikayet eden ve suçlu

duruma koyan için söylenir.)

HEYIR YERİNE VERMEZ Bİ MANGIR, ŞEYTAN YOLUNA GİDER TANGIR TANGIR.

(Hayır yoluna vermez bir mangır, şeytan yoluna gider tangır tangır.)

HEZEN KIRILIR ÇAT EDER, ÇİRPI KIRILIR ÇIT EDER.

(Kalas kırıldığında “çat” diye ses çıkarır, ince bir deynek kırıldığında

“çıt” diye ses çıkar.)

HIRHIZ OLANIN KARANDIH GECESI ÇOH OLIR.

(Hırsız olanın karanlık geçesi çok olur.)

HIRHIZA BEYLER DE BORÇLI.

(Hırsıza beyler de borçlu; Hiç kimse, benden kimse bir şey çalamaz

demesin.Hırsız herkesten çalabilir.)

HIRHIZIN GÖZI HÖFLI OLIR.

(Hırsızın gözünde devamlı bir korku belirtisi olur.)

HORIZI ÖTMIYEN EVIN GELINI KAHMAZ.

(Horozu ötmeyen evin gelini kalkmaz.)

HOŞ GELDIN SEFA İLE, GÜL GETIR KUFA İLE (sepet ile)

I-İ

ISIRGAN YİLAN ERKENDEN KORHAR.

(Isırtacak yılan erkende korku ve panik kendini belli eder.)

ISLIH, DUDAKSIZ UÇIN ĞAM DEYİL.

(Islık çalabilme problemi, dudağı olmayan için dert değil.)

İKİ ADAM “BAŞINDA TELLİĞİN YOH” DERSE ELINI BAŞINA AT.

(Eğer iki kişi başında külah yoktur diyorsa elini başına at yokla, inat edip başına buyruk olma uyarılara dikkat et.)

İKİ DAVŞAN BİKEREDEN AVLANMAZ.

(İki tavşan bir anda avlanmaz.)

İKİ KAYNANA BİR ÇOŞAR, GÖZZELİN AŞI TEZ BİŞER.

( İki kaynana bir coşar, güzellin aşı tez pişer.)

İKİ KÖY HARAP OLMAHDANSA. Bİ KÖY ŞEN OLSUN.

(İki köy yıkılıp yok almaktansa, bir köy şen olsun; İkisini kaybetmektense

Birini tercih edelim ve o bir tanenin hakkını verelim.)

İKİ LİRAN VARMI? VAR, BİRİNİ YİMEZSEN EŞŞEKSİN, İKİSİNİ YİRSEN EŞŞEGOĞLI EŞŞEKSIN.

(İki kazanıyorsan, birini yemelisin diğerini de artırmalısın. )

İNSANIN KOCASI İNSANI “AŞŞE EDERSE” ALEM PAŞA EDER.

(Yani insanın kocası karısının değerini, yüceltir, kıymetini bilirse

daha çok değer verir.)

İSTİYENİN Bİ YÜZİ KARA, VERMİYENIN İKİ YÜZI.

İT İT’E BUYURIR, İT’DE KUYRIĞINA BUYIRIR.

(Bir işi kimse yapmaz ve birbirlerinin sırtına attıklarında söylenir. )

İT KIRPMAHLA, TAZI DA YIHAMAHLA KOYIN OLMAZ.

(Köpeği kırparak, tazıyı da yıkayarak koyun yapamazsınız, Bir şeyin odur. Onu allayarak pulluyarak değiştirmiş olamazsınız.)

İT TÜYINI ATAR AMMA, HUYINI (Huyunu) ATMAZ.

İT ASLAN KABINDAN OLANIN DADI (Tatı) AYRI OLUR.

K

KABI AYRI OLANIN DADI ( TADI ) AYRI OLUR.

KADI’NIN EŞŞEĞİ OLMIŞ.

(Kadı (hakim) nın eşeği olmuş.; Eşeğin Dünyaya gelmesi gibi sıradan ve önemsiz olaylar Önemli kişilere ait olunca çok çok önemli olur.)

KADIN KOCASINA GÖRE BAŞ BAĞLAR

KAR EDEN, AR ETMEZ.

( Helalinden karlı bir iş yapan, utanılacak bir iş yapmış olmaz.)

KARA DUR, AĞCA BULANA ÇEN.

(Kara dur, ak bulununcaya kadar; ey ayak bağı lütfen dur gerçek

ortaya çıkıncaya kadar.)

KARAÇI KIZI HATIN OLMAZ, DİLENMEZSE KARNI DOYMAZ.

(Çingene kızı evin hanımefendisi olmaz, zira dilenmezse karnı doymaz.)

KARILAR GELİR KOV ARTDIRIR, KIZLAR GELİR İŞ ARTDIRIR.

( Kadınlar bir araya geldiğinde dedikoduyu artırırlar, kızlar bir

araya geldiğinde iş artırırlar.)

KATIR DOĞIRMAZ, DUZ YEŞERMEZ.

KATRANI KAYNATSAN OLIR MI ŞEKER? ASLINA

TÜKIRDIĞIM ASLINA ÇEKER

KAYNANA KAPIDAN GELOR, KAPIYA GİDOR.

KAYNANA KAZAN KAPAĞI, OĞLI ŞEKER TOPAĞI.

KAZ KAZINAN, BAZ BAZINAN; HERKEŞ ENTEŞINEN

(Kaz kazla, Baz, bazla, herkes dengiyle.)

KAZAN GÖTINE KARA DEMEZ.

KAZAN LIĞLANIR KAPAĞINI, KÖR GÖZ ARAR ÇAPAĞINI BULUR.

(Kazan yuvarlanır kapağını bulur, kör göz arar çapağını bulur.;

Her şey dengini bulur.)

KEL KELINEN, KÖR KÖRINEN, KEL TAVIH KEL HORIZDAN.

(Kel Kelle, kör körle, kel tavuk kel horuzla.; Herkes degiyle.)

KEL KÖRE “CIRT” DEDİ.

(Olması özrü ile alay etti. Yani kendi kusurunu görmezlikten Kel

adam kel olmakla zaten Özürlü, ancak bu özrünü unutarak kör

bir adamın kör gelerek onun bunun kusuruyla uğraşma)

KEL OLMIYANE KETLEK DIRNAĞIN KEDRI BİLİNMEZ.

( Kel olmayıncaya kadar, tırnağın kıymeti anlaşılmaz.)

KELİN GÖYNİ KEKİL (Perçem) İSTER.

(Kel perçemi olmasını arzu eder.)

KENARINA BAH BEZINI AL, ANASINA BAH KIZINI AL

(Kenarına bak bezi al, Anasına bak kızı al.)

KESILEN BAŞTAN MEDET UMILMAZ.

KEYRETSİZ OĞLIN OLACAĞINA, KÖR KIZIN OLSIN.

( Gayretsiz oğlun olacağına, kör kızın olsun.)

KIÇI ÇIHIĞA HOCA ( zeyrat) NE YAPSIN.?

(Kalçası çıkmış birine hoca yada ziyaret ne yapabilir ki? Kendisinden

ümit kesilmiş. Ümitsiz Vakıa sahibinin ümit arayışlarına karşılık

bu söz söylenir.)

KILIÇ YARASI GEÇER, DİL YARASI GEÇMEZ.

( Kılıç yarası geçer, ancak dil yarası geçmez.)

KIRH ORTAH Bİ MERTEK.

(Kırk ortak bir mertekb; Ortada bir tane şey varken, onu bölüşmeye

çalışan birçok kişi var.)

KIRMIZI ÖKIZ, HAHIN ÇİFDINE GİDOR, GENDININKİNE GETMOR.

(Kırmızı öküz başkalarına çift sürmeye gider, kendi çiftini sürmez.; başkalarının işine yarayıp ta kendi işine yaramayanlar için söylenir.)

KIZ GİDER YİYİT GETIRIR, OĞLAN GİDER İT GETIRIR.

( Kız gider yiğit getirir, Oğlan gider it getirir.)

KIZIM SANA DİYOM, GELINIM SEN AĞNA.

(Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla; Dolaylı ve imalı sözler için bu söylenir.)

KURT KOYINI YİR, SE’Bİ DE YASINI DUTAR.

(Kurt koyunu yer, sahibi de onun yasını tutar.)

KURTLAR KOCAYINCA, İTLERE MASKARA OLIR.

(Kurtlar (güçlüler) yaşlanıp eksi gücünü kaybedince, değersizlerin alay konusu olur.)

KÜFDEYİ HATIN YİDİ, KÖTEĞİ YETIM YİDI.

(Köfteyi hatun yedi, dayağı yetim yedi.; İşin kaymağını ağalar beyler götürdü. zahmetli çilesi, sıkıntısı ise kimsesiz garibanlara kaldı. )

KÜRDIN GÖZI KAN GÖRDI.

K….. DEN EVLİYA, BASTIRMA HAVLUYA.

L

LAFIN BİLMEZ ÇAVIŞLAR, DÖNER BOKIN AVIÇLAR.

(Sözünü özünü bilmeyen, haddini aşan laf söyleyip de söylediklerini tekrar

kendisi yapmak zorunda kalanlar için söylenir. )

LALLİĞİN DİLINDEN SE’ Bİ ANLAR.

(Dilsizin halinden ve dilinden tüm gün kendisi ile olabilen ve ancak o

nu çok iyi tanıyan anlayabilir.)

M-N

MAĞRURLANMA PADİŞAHIM, SENDEN BÖYIK ALLAH VAR.

 MALIN ÇOH BI KITLIĞA EVLADIN ÇOH Bİ ÖLIME.

(Malın çok bir kıtlığa, evladın çok bir ölüme); Mal çokluğu aldatmasın

bir kere yokluk (kıtlık) düşünce biter, evladın çokluğu da yine aldatmasın

ölüm bir anda yok eder.)

MISAFİR MISAFIRI SEVMEZ, EV SE’Bİ HEÇ BİRİNI SEVMEZ.

(Misafir olan misafir olarak geleni sevmez, Ev sahibi de hiç birini sevmez.)

MUM DİBİNE, ŞÖHLE(ışık) VERMEZ.

(Ne oldum değil, Ne olacağım demeli.)

NACARIN KAPISI SIRIMDAN BAĞLI OLUR.

(Marangozun kapısı iple bağlı olur.; mum dibine ışık vermez anlamında.)

NE DATLI OL YUTIL, NE ACI OL ATIL.

NE GAVIRDIR NE FRENK, HER EVE BİTENE GEREK.

(Kadınlar için söylenir.) Ne gâvurdur ne Frenk, her eve bir tane gerek.)

NE GEÇİM (Keçim) VAR, NE SUÇIM VAR.

NE HALDIR BU HAL, NE BEKMEZ OLIR NE BAL.

(Bu nasıl bir durum ki bir türlü istediğimiz gibi olmuyor. Bu iş içinden

çıkılmaz bir iş.)

NE KORSAN KAZANINA, O GELİR KAŞŞIĞINA

NE OLDIM DEME, NE OLACİH DE

( Ne oldum deme, ne olacağız de; geçmişi bırak geleceğe bak.)

NE UMARSIN BACINDAN, BACIN ÖLIR ACINDAN.

NENE EVLENECEĞINI UMMORDI, ŞİMDIDE ÇOÇUH İSDOR.

( Nine evlenmeyi hiç ummazken, umduklarının olacağını görünce

çocuğu da olsun istiyor.)

NERDE TIMBILTI, ORDA BULUNTI.

( Nerede bir ses duysa hemen oraya koşar, ister çağırılmış olsun ister olmasın.)

O-Ö

OĞLUM KIZIM, ELİM GÖZÜM

( Oğlum Ellerim, Kızım ise Gözlerim gibidir.)

 OLIRSA BAYRAM, OLMAZSA REMEZAN( RAMAZAN)

Olursa yer,içer eğlenir bayram gibi seviniriz, olmazsa da ramazan orucu

farz eder şükrederiz.)

 OLIRSA ÇAT-PAT, OLMAZSA AÇ YAT

 OYINA GİREN KOL KALDIRIR.

(Oyun oynamak isteyen kolunu kaldırmak zorundadır.Tıpkı hamama

girenin terleyeceği gibi.

 OYINCININ GÖZI ONÇA’DA, DİLECININ GÖZI ÇÖMÇE (KEPÇE) DE

 ÖKIZ ÖLDI, KANI SINDI

(Üzerine kavga edilen şey yok olunca, tüm kavga ve gürültüler de bitmiş oldu.)

 ÖKSÜZÜN HEMAMDA ANASI, CAMİDE BABASI ÇOH OLIR.

(Öksüzün hamam da anası (acıyarak onu yıkayan) Camide babası ( şevket gösterip seven kazanma gayretinde olanlar.) çok olur.

 ÖLİ BİZİM, ALLAH RAHMET EYLESİN.

( Ne yapalım olumsuzsa da bu bize ait. Reddetme şansımız yok.)

 ÖLİ HAK, MİRAS HELAL

(Ölü gerçek, miras helal )

P-R.

PİÇAĞI KESDIREN SUYI, ADAMI SEVDIREN HUYI

( Bıçağı keskin yapan şey ona suyunun iyi verilmesiyledir. İnsanı iyi ve sevimli yapansa onun huyudur.)

PIRT DEMİYE DUDAH LAZIM

( Pırt demeye dudak lazım. Bu sözü öyle herkes söyleyemez. Bu sözü

söyleyecek ağız sözü söylemeye layık bir ağız olmalı.)

S-Ş

SAĞ BAŞ YASDIH İSDEMEZ.

( Sağ baş yastık istemez.)

SAT YURDI, AL KOMŞIYI

( Sat yurdu, al komşuyu: iyi bir komşu kazanmak için en değerli şeyden

fedakarlık yapmaya değer.)

SEN AĞA BEN AĞA, BU İNEGİ KİM SAĞA

SEN BİLIRSIN DERSEN DEYİRMENDE DÖVIŞ OLMAZ.

(Her işe karışmaz ve işi ustasına havale edersen, orada kavga çıkmaz. )

SEN ÇALARSAN ÇIRTİKDEN, EL ( BAŞKASI ) ÇALAR DEPPİKDEN.

( Sen parmak çıtlatması miktarınca ses çıkartacak olursan yabancı biriside

bundan cesaretlenerek tekmeyle çıkartılacak ses miktarınca çok daha kabalaşır. )

SIÇAN FEKRİRIN EVINE GİRMİŞ” KUYRIĞIM BİLE UNLANMADI “DEMİŞ “

(Farenin doğduğunu, kendisinden daha yaman olur. )

SIÇANSIZ EV, BİTSIZ TOVIH OLMAZ.

( Faresiz ev, bitsiz tavuk olmaz.)

SIÇMA, OSSIRMA, ABDILLA AĞA HIYAR EKMIŞ;

( Fare fakirin evine girmiş kuyruğuna bulaşabilecek miktarda un bile bulamamış.)

SİZE BİŞDIYSE, BANA SOVIMIŞ.

(Sizi pişmiş olarak kabul ediyorsanız (ki öyle değil), benim için problem yok, öyleyse bana da soğumuş bile.)

SOZİ UŞAHDAN AL, KİBİDİ KUŞAHDAN AL.

(SÖZÜ ÇOCUHTAN ANAHTARI KUŞAKLI OLARAK YAPILMIŞ.)

(Eskiden bir dava veya kavga olduğunda çocuklar doğru söylediği için mahkemeye götürür, onu dinlerlerdi. ( Ona sorarlardı. )

SU İÇENE YİLAN DEYMEZ.

(Su içen birisine yılan bile dokunmaz.)

ŞAHDIN ŞAHMARAN OLDUN.

(Kıymetli idin, daha da kıymetli oldun.)

ŞAHİN; KOCASINA DA VERMEZ AVINI.

(Şahin yaşlansa da avını kimseye vermez.)

ŞEYTAN SALAVATA DAYANMAZ/ DAYANIR MI ?

(Şeytan salâvat’ a dayanamaz, doğru bir şey söylediğinde onu

duymazlıktan gelip kaçanlar için söylenir.)

ŞILLO ŞILLO TAM ŞILLO

(Anam ne yapalım, battı balık yan gider, anlamında çaresizliğin ifadesidir.)

TARLANIN UFFAH DAŞLISI, AVRADIN UZUN SAÇLISI, İNEĞİN ÖKIZ BAŞLISI EYYİ OLIR.

(Tarlanın ufak taşlısı, Kadının uzun saçlısı, ineğin ise iri başlısı iyi olur.)

TARLAYI DÜZ, KARIYI KIZ AL.

TAS DELİK, SEHEN DELİK, BU KIZDA ÜSDELİK.

(Kap Kaçak boş, yoksulluk hat safhada, üstüne üstlükte bu kıza bakmamız gerekiyor.)

TEKKEYİ BEKLİYEN, ŞORBAYI İÇER.

(Tekkeyi bekleyen çorbayı içer, Sabırlı işini takip eden onun meyvelerini yer.)

TEREZI TUHDINDAN, HERBİŞİ VAHDINDAN.

( Terazi tuhtunda, her şey vaktinden.; Her şeyden kendine ait zamanının olduğuna dikkat çekilmektedir. )

TINGIR ELEK, TINGIR SAC, BILDIRCINLAR BU SENE AÇ.

TOPPAL EŞEĞİN, KÖR NALBANTI OLIR.

( Kazan yuvarlanır kapağını bulur atasözüdür. Açıklaması.)

TOSBAĞIYI O BAĞDAN ALIP BU BAĞA ATMIŞLAR, “O BAĞ OLMAZSA BU SAĞ OLSIN “ DEMİŞ.

TUVAR SUVAĞINDAN, GELIN DUVAĞINDAN GÖZZELDİR.

(Duvar sıvası ile, gelin duvağı ile güzel olur.)

TUMMIRINDA MI Kİ, DAM S ….. NE, MERKEP G….. NE

(Hiçbir şey umurunda değil ….. )

 TADASI ŞAMDAN, ŞEYIRDI BAZAR DAMINDAN.

(Ustaya bak çırağına bak. Usta işinin ehli çırak sanki bu ustasının yanında eğitilmemiş de pazardan bile değil, Pazar damından almış getirmişsin. Yani usta ile çırak birbirine uymuyor. Aralarında zıtlık var. )

 UTANGAÇLIH BAZAR, DOSTLIĞI BOZAR.

( Utanarak pazarlık yapmadan alınan maldan memnun olunmayabilir. Bu da dostluğa zarar verir. Dostluğu bitirebilir.)

 YA KIRILIR KAZZIH, YA ÇIHAR ÇİĞDEM.

(ya kırılır kazık, ya çıkar çiğdem.) İllaki bu iş olacak, bu iş ya olacak ya olacak.)

 YA YİYİP YATMALI, YA DA YEDI ADIM ATMALI.

( Yemekten sonra ya yatmalı, yada yedi adım atmalı.)

 YAĞIZ AT KAMÇIYI KAVIŞTIRMAZ.

(Yağız at kamçı yemeyi fırsat vermeden gereği gibi gider.)

 YAĞNAN YAVŞAH YİNIR.

(Yağ sayesinde, yenilemeyecek birçok şey yenilir.)

 YAŞA YAŞA GÖR TEMAŞA, NELER GELECEK SAĞ OLAN BAŞA.

(Yaşa yaşa gör ve seyrek ki daha neler gelecek, neler olacak….. )

 YATAN DEYIL, YETEN ÖLIR.

(Hasta yatağında ölümü beklerken illa ölecek değildir.Eceli yeten ölür.)  

YETİM OĞLAKTAN TEKE OLMAZ.

 YIRTIH KÜSMÜŞ, İNNE-İPLİK GERI GETIRMIŞ.

( Yırtık küsmüş, iğne-iplik geri getirmiş. )

 YİĞİDI YİĞİDE VER, RIZKINI ALLAH’A VER.

( Denk özelliklere sahip iki kişinin bir araya gelmesi iyi ve sağlıklı, huzurlu ve

mutlu olmalarını da doğurur, Rızkı ise Allah’ tandır. Yeter ki dirlik ve birlik olsun.)

 YİĞİDİM YİĞİT OLSIN, YERİM ÇALI DİBİ OLSUN.

( Eşim gerçekten yiğit olsun, mert olsun, içten olsun isterse gariban olsun. Yoksulluk aşılır.)

 YİĞİT DELLER ( Derler ) CANDAN EDELLER ( Ederler) CÖMERT DER MALDAN EDERLER.

( Bir adama cömertsin der dolduruşa getirerek varlığını yer bitirirler. Yiğitsin diyerek de canından ederler.)

 YOLCI YOLINDA GEREK.

 YUNURSA YUNMIŞ, YUNMAZSA GÜMIŞ

( Yıkandığında yıkanmış olu, yıkanmadığı zaman ise zaten temiz. Pırıl,Pırıl.)

 YÜK ALTINDA KİM KALIR Kİ? YÜK ALTINA EŞŞEK KALIR.

 YÜZ VERDIH ELİYE, ELİ SIÇDI HALIYA.

 ZEHMERININ ADI YAMAN GÜNI HOŞ, ARHASINDAN GELEN KESGİN KIŞ.

( Zemheri mevsiminin ismi insanı ürkütür ancak günleri çok hoş geçer, ancak hemen arkasından çok keskin kış gelir. (hoş günler gelecek yaman günleri unutturmamalı.)

ZENGİN ARABASINI DAĞDAN AŞIRIR, FEKİR DÜZGİN YOLDA ŞAŞŞIRIR.

( Zengin arabasını dağlardan aşırır, en zor işleri bile kolayca halleder. Fakir ise düz yolda şaşırır, yani en kolay işi bile ters gider.)

 ZENGİN KAŞINMIŞ, FIKARA DA BELLEMİŞGİ BİŞI VERECEH.

 ZENGİNI ZENGİN İÇIN, FEKİRİ ALLAH İÇIN.

(Zengin zengin olduğu için, fakiri Allah için.)

 ZENGİNİN MALI, FIKARANIN ÇENESINI YORAR.

(Zenginin malı, fakirin çenesini yorar.)    
 

Anteplice Dil Dersleri
 
=> Fıkralar

=> Anteplice Sözlük

=> Anteplice Beddualar

=> Anteplice Atasözleri Deyimler

=> Antep Tekerlemeleri

=> Gaziantep Manileri

=> Antepoloji Bölümü

=> Antepliyik Demek için

=> Gaziantep Ninnileri
 
 

=> Anteplice Karikatür

=> Anteplice vido

=> Anteplice Dualar

=> Örnek konuşma

=> Anteplice Yeminler

=> Şiirler

=> Gaziantep ağzından derlemeler

=> Gaziantep'li olmak

=> ALLEBENDEN ANILAR
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol