Nemrut


NEMRUT'A NASIL GİDİLİR
Dağ gündüz ve gece iki farklı iklimi yaşadığı için ziyaretçilerin mutlaka takviyeli giyinmeleri gerekiyor. Mezopotamya'nın en yüksek tepesi olan ve deniz seviyesinden 2150 metre yükseklikte bulunan Nemrut tümülüsü özellikle deniz seviyesinde yaşayıp dağa bir an evvel tırmanmak için acele edenlerde, sigara içenlerde, farklı ve zor iklim koşullarında, yorgun ve ham bünyelerde kalp çarpıntısı yapabilir, bu nedenle yaya 20 dakika civarında süren zirveye çıkışta, hızlı hareket edilmemelidir.

Adıyaman -Nemrut 72 km

Cendere Köprüsü Adıyaman'a 55 km uzaklıkta olup karakuş Tepesinin kuzey doğusunda yer alıyor. 92 iri kesme taştan yapılan yedi büyük ve doğu tarafında ikinci bir küçük kemerden oluşan köprü korint başlıklı sütunları ile 16 lejyon tarafından imparator Severus'un eşi Julie Gete için yapılmış.
Adıyaman'a 40 km uzaklıktaki Karakuş Tepesi, yığma toprak ve taştan oluşan 25 metre yüksekliğinde bir anıt mezarda üç sütun yer alıyor.



Yeni Kale Adıyaman'a 50 km uzaklıkta Kocahisar köyü yakınlarında bulunuyor. Günümüzde Memluklular dönemi kalıntılarıyla ulaşan kalede su depoları, cami, dükkan izlerine rastlanmaktadır.
Arsemia Adıyaman'a 60 km mesafede ve Kahta Çayı'nın doğusunda. Güneyindeki tören yolunda Mitras'ın bir kabartması aynı platformun üzerinde tokalaşma sahnesini gösteren kabartma görülebilir. Yörenin petrol çıkarılan kuyularında gaga ağızlı tulumbalara da rastlanıyor.

 
Yol Güzergahı Uzaklık
Adıyaman Havaalanından Nemrut Dağına (Direkt, Karadut Güzergahı) 66 Km
Adıyaman - Nemrut Dağı (Direkt, Karadut Güzergahı 86 Km
Adıyaman-Nemrut Dağı (Arsameia'dan Antik Yol İle) 77 Km
Adıyaman - Kahta 34 Km
Adıyaman - Karakuş 43 Km
Adıyaman - Cendere 54 Km
Adıyaman - Yenikale 59 Km
Adıyaman - Arsameia ( Cendere Güzergahı ) 61 Km


KOMMAGENE UYGARLIĞI
Doğu-Batı Medeniyetinin, 2150 m. Yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut. Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleriyle, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır.  İki bin yıldır güneşin doğuşunu ve batışını 2150 m. Yükseklikte izleyen dev heykellerin sırrının çözülmesi için KOMMAGENE UYGARLIĞI’nın keşfine gitmek gerekir.



Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri danışman olarak görev yapan  ve tarihi eserlere  ilgi duyan Alman subay Helmut Von Moltke, 1838’de bölgedeki araştırmaları sırasında bölgedeki tarihi kalıntılar hakkında bilgi verdiği “Türkiye’deki Durum ve Olaylar Hakkında Mektuplar” adlı kitabında nedense Nemrut Dağı’ndaki heykellerden söz etmemiştir.
Nemrut Dağı’nın zirvesindeki eserlerden ilk söz eden  ve bunların Asurlular’dan kalma olduğunu tahmin eden, 1881’de Diyarbakır’da yol yapım işlerinde görevli Alman Mühendis Karl Sester’dir.  Sester’in verdiği bilgiler doğrultusunda Kraliyet Akademisi tarafından araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilen genç bilim adamı Otto Punchtein başkanlığındaki ekip, Nemrut Dağı’nın tepesindeki tümülüs ve tümülüsün doğu ve batı yanlarında oluşturulmuş teraslar üzerindeki devasa heykeller ve çeşitli kabartmalardan oluşan eserler üzerinde çalışır. Uzun çalışmalar sonunda Grekçe yazılı kitabeyi çözen Punchstein, bu eserlerin Kommagene Uygarlığı’na ait olduğunu ve Kommagene Kralı 1. Antiochos tarafından yaptırıldığını keşfeder. Antiochos’un ağzından yazılan kitabe, Nemrud Dağı’nın sırrını ve Antiochos’un yasalarını içermektedir.


Daha sonra Alman Mühendis Karl Humann ve İstanbul Arkeoloji Müzesinin kurucusu Osman Hamdi Beyin de katıldığı Nemrut Dağı çalışmaları 1953’ten 80’li yıllara kadar Amerika’lı Arkeolog Theresa Goell ve Friedrich Karl Dörner  ve 1986 yılından itibaren, Dörner’in öğrencisi Sencer Şahin tarafından sürdürülmüştür.

Kommagene Uygarlığının ortaya çıkmasını sağlayan kazılar, Nemrut Dağı’ndan başka Arsameia, Samsat ve Fırat Havzasında gerçekleştirilmiştir. Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkartılan taşınabilir eserler müzelerde, geri kalanları da Milli Park Alanı içerisinde korumaya alınmıştır.DOĞU TERASIKommagene ülkesinde güneşin doğuşunu ilk

 
gören yer olan doğu terasına sert kayalardan oyulmuş merdivenli yollardan çıkılır. Doğu terası; tanrılar galerisi, atalar galerisi ve sunaktan oluşur. Tanrılar galerisindeki devasa tanrı heykelleri anıt mezara sırtını dönmüş biçimde sıralanmıştır. 

 

Tanrılar galerisinin 5 heykelinden biri olan Antiochos, güney uçta ilk sırada yer almaktadır. Kendisini tanrılarla aynı kategoride gören Antiochos heykelini bu sıralamaya dahil etmiştir. 2. Heykel Kommagene-Fortuna  Latincede şans, uğur, bereket anlamındadır.





Heykeller arasında en

 

Heykellerin her iki yanında içte yer alan göksel gücün temsilcisi kartal ve yanında duran aslan daima tanrıların ve kralların yanında onlara bekçilik etmektedir.








BATI TERASI
 

Muhteşem bir gün batımının izlenebildiği , Doğu terasına benzer şekilde yapılmış batı terasında, tanrılar galerisindeki heykel sıralaması ve heykellerin arkasındaki kült yazısı bazı detaylar hariç aynıdır. Doğu terasından farklı olarak, tanrılar galerisinin kuzey ucunda, dördünde Kral Antiochos’un tanrılarla selamlaşması, diğerinde  aslan figürü bulunan, kumtaşından yapılmış 5 kabartma (rölyef) bulunmaktadır. Aslan horoskop olarak bilinen kabartma, 25000 yılda bir meydana gelen astrolojik bir olayın sembolize edilmiş halidir.     

Doğu ve Batı terasın her ikisinde de tanrı heykellerinin tahtlarını oluşturan taş blokların arkasında Grek harfleriyle yazılmış 237 satırlık uzun bir kült yazıtı  NOMOS bulunmaktadır.   



KUZEY TERASI
Burası batı ve doğu teraslarını birbirine bağlayan 100

metre uzunluğunda bir tören yoludur. 80 metre

uzunluğunda tamamlanmamış stel kaideleri bulunur


http://www.adiyaman.gov.tr/default_B0.aspx?content=1118
 

 
uzun olan 3. Heykel Zeus-Oromasdes, Tanrılar tanrısı Kronos’un oğlu, baş tanrı ve gökler hakimidir. 4. Heykel Apollon-Mithras, Anadolu mitolojisinde baş tanrı Zeus’un oğlu olup ışık ve güneş tanrısıdır. Kuvvet ve kudretin sembolü olan Herakles Anadolu’da Herkül adıyla anılır.

Yunanca “Genler Topluluğu” anlamına gelen Kommagene, ismiyle bağdaşırcasına, Grek ve Pers Uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallıktır. Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye’nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri’nin çevrelediği verimli topraklarda yer almıştır. Tarıma ve hayvancılığa elverişli  ve ekonomik önemi yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır.

İ.Ö. 2000 yılının ortalarında Hitit İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdiği tahmin edilen Kommagene yöresi’nde  Kommagene Krallığı’nın öncesi kabul edilen Kummuh Krallığı’nın olduğu ve Kummuh’un İ.Ö. 711’lerde Asurlular, İ.Ö. 605’te de Babilliler tarafından fethedildiği anlaşılmaktadır. İ.Ö. 6. Yüzyılın sonlarına doğru Kommagene toprakları Pers İmparatorluğu’nun eline geçmiştir. İ.Ö. 323’te Kommagene Bölgesinin idaresi Grek-Makedon yöneticilerin eline geçmiştir.

Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından “Krallar Kralı olarak anılan Darius’a ile, anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithridates Kallinikos tarafından, İ.Ö. 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur.

Farklı topluluklardan meydana gelen ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak konusunda büyük başarı sağlayan Mithridates Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır.      

Nemrut Dağı ve iki Arsameia şehrindeki kült yapılarıyla Kommagene Krallarının en ünlüsü olan 1. Antiochos devri (İ.Ö. 69-38), krallığın en müreffeh dönemdir. Kendi mezarını Nemrut Dağı’nın zirvesine, babası Mithridates 1. Kallinikos’un mezarını ise Arsameia’da Eski Kahta Çayının kenarına yaptıran 1. Antiochos, krallığını ekonomik ve kültürel yönden en üst seviyeye çıkartmıştır. 1. Antiochos’tan sonra Kommagene Krallığının parlak dönemleri, halefleri tarafından devam ettirilemez ve İ.S. 29 yılından itibaren Kommagene Kralları Roma tarafından atanır. İ.S. 72’de Romalılar’ın Kommagene’yi istila etmesiyle 200 yıllık krallığın bağımsızlığı tamamen sona erer ve bu tarihten sonra Kommagene toprakları Suriye’nin parçası olarak tarihteki yerini alır.

NEMRUT DAĞI TÜMÜLÜSÜ

Nemrut Dağı, Adıyaman’ın 86 km. doğusunda Kahta ilçesinin Karadut köyünde, dünyanın sekizinci harikası olarak tanınan, tepesinde küçük kırma taşların yığılmasıyla oluşturulmuş konik bir tümülüsün bulunduğu, 2150 m. Yükseklikte, görkemli bir kültür ve turizm merkezidir. İ.Ö. 1. Yüzyıla tarihlenen ve orijinali 55 m. olan tümülüsün bugünkü yüksekliği 50 m., çapı 150 metredir. Gündoğumu ve günbatımının tüm ihtişamıyla izlenebildiği bu tepede,  Kommagene Kralı 1. Antiochos kendisi için görkemli bir anıt mezar, mezar odasının üzerine kırma taşlardan oluşan bir tümülüs ve tümülüsün üç tarafını çevreleyen kutsal alanlar inşa ettirmiştir. Tümülüs, Kral 1. Antiochos’un şerefine tertiplenen törenlere mahsus 3 terasla çevrilidir. Doğu, batı ve kuzey terasları olarak adlandırılan bu alanlardan doğu ve batı teraslarda; sıra halinde dizilmiş  blok halinde 8 yontma taşın üst üste oturtulmasıyla oluşturulan  8-10 metre   yüksekliğinde  muhteşem heykeller, kabartmalar ve yazıtlar   bulunmaktadır.  Heykeller, bir aslan ve bir kartal heykeliyle başlar ve aynı düzende son bulur. Hayvanların kralı olan aslan yeryüzündeki gücü, tanrıların habercisi olan kartal ise göksel gücü sembolize eder. Heykeller  her iki tarafta da şu şekilde sıralanmıştır:  

Kral 1. Antiochos (Theos);  Fortuna (Theichye-Kommagene-Tanrıça) Zeus (Oromasdes); Apollo (Mithras-Helios-Hermes), Herakles (Ares-Artagnes).

Kült yazıtlarında anne tarafından Büyük İskender’den(Alexandır)(Yunan-Makedonya) baba tarafından ise, Darieos’dan (Pers) geldiğini ifade eden Antiochos, atalarından gelen bu etnik farklılığı birleştirerek, kültür zenginliği haline dönüştürmenin göstergesi olarak tanrı heykellerinin yüzünü doğuya ve batıya çevirmiştir. Zaten tanrı heykellerinin isimleri de hem Grek, hem de Pers dili ile ifade edilmiştir.











KOMMAGENE ESERLERİ
ARSAMEİA ÖREN YERİ (Nymphaios Arsameia’sı)

Kral 1. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre, Arsameia İ.Ö. 2. Yüzyılın başlarında Kommagene’lerin atası Arsemia tarafından Kahta çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş Krallığın yazlık başkenti ve idare merkezidir.

Güneydeki tören yolunda Mitras’ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı bulunmaktadır. Yazıtın bulunduğu yerden  başlayan 158 m. derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi de dikkati çekmektedir.

Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı yer almaktadır. Yapılan saray kazılarında çok sayıda heykel parçası, bir kraliçe ve Antiochos başı bulunmuştur.  Arsameia ören yeri, Adıyaman’a 60 km. uzaklıktadır.

YENİ KALE  

Adıyaman’a 60 km. uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır. Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşıdaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Romalılar ve ardından Memluklular tarafından restore edilen Kale en son 1970’lerde Dörner tarafından kısmen onarılmıştır. Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır. Kale’den Nymphois’e inen su yolu bir tünelle Arsameia’ya başlanmıştır. 80 metreyi bulan bu yolla halen suya ulaşmak mümkündür.  

DERİK KALESİ  

Cendere Köprüsünden sonra Sincik yolu üzerindeki Datgeli köyünün yakınlarındaki 1400 m. rakımlı bir  bulunan tepenin üzerine kurulmuştur. İ.S. 70’lerde Romalılar tarafından inşa edildiği ve 300’lere kullanıldığı tahmin edilen, içerisinde büyük bir tapınak bulunan bölgenin kutsal alanı kabul edilen kalenin hemen yakınında Kommagene döneminde inşa edilen Temenos kalıntıları bulunmaktadır.

GERGER KALESİ (FIRAT ARSAMEİA’SI)

Adıyaman’ın Kahta İlçesine 85 km. uzaklıkta bulunan, tarihi Geç Hitit dönemine dayanan kale, Fırat Nehrinin batı yakasında yer almaktadır. İ.Ö. II. Yüzyılda Kommagenelilerin atası olan Arsames tarafından kurulmuştur.  Sarp kayalar üzerine, Aşağı ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen Gerger Kalesi’nin batı surlarında Kral Samos’a ait bir kabartma bulunmaktadır. İslami dönemde de kullanılan kale içerisinde cami, dükkanlar ve su sarnıçları bulunmaktadır.  

PERRE ANTİK KENTİ 

Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıkta, Kuyucak köyü yolu üzerindeki Pirin köyündeki kalıntılar ve 200 civarındaki kaya mezarı da bu yerleşim yerine aittir. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, Romalılar döneminde en parlak devrini yaşamış bir kenttir. Girişleri kabartmalarla süslenmiş mezar odaları arasında irtibatı sağlayan geçişler bulunmaktadır. Kayalar içerisinde oyulmuş bu mezar odaları içerisinde lahitler de yer alır.

 
Anteplice Dil Dersleri
 
=> Fıkralar

=> Anteplice Sözlük

=> Anteplice Beddualar

=> Anteplice Atasözleri Deyimler

=> Antep Tekerlemeleri

=> Gaziantep Manileri

=> Antepoloji Bölümü

=> Antepliyik Demek için

=> Gaziantep Ninnileri
 
 

=> Anteplice Karikatür

=> Anteplice vido

=> Anteplice Dualar

=> Örnek konuşma

=> Anteplice Yeminler

=> Şiirler

=> Gaziantep ağzından derlemeler

=> Gaziantep'li olmak

=> ALLEBENDEN ANILAR
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol