Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde Aksaray
Aksaray'ın Hasan Dağından görünüşü
17 yüzyıl Evliya Çelebi'nin kaleminden kayda geçen bilgiler:
Bor kalesinden Aksaray'a gitmemiz
İlk durağımız Ortaköy oldu Aksaray Sancağı'nda yüzelli akçe payesiyle ayrı bir kazadır Geniş ve ürünü bol bir kaza olup bağ, bahçe, cami ve mescidi olan gelişmiş bir köydür Bu köye bağlı otuzaltı adet nahiye köyleri vardır Buradan kuzey tarafa doğru gidip köylerden geçtik Bir menzilde Harvadalı Köyü'ne geldik Burası da meyvesi bol, verimli, güzel, hanı, hamamı ve camii olan bir Müslüman köyüdür Aksaray nahiyeleri köylerindendir Buradan da kuzeye doğru giderek Aksaray şehri vardır
Beyaz Saray
Bu şehrin Şem'un Safa'nın isteği ile yapıldığını söylerler Hükümdardan hükümdara geçtikten sonra Herakl adlı kıralın oğlu Helena'nın elinde iken, adı geçen kral, Arap kavminin üzerine sefer açmıştır Binlerce pis askeri ile Şam üzerine giderken, Safraz denilen yerde yenilgiye uğramış ve kendisi de ölmüştür Yerine, oğlu Mikale kıral olmuştur Sonra bununda elinden Melik Mesud'un oğlu İzzeddin Kılıç Arslan 569 tarihinde burayı almıştır Fetihten sonra bu şehirde nice büyük evliya oturduklarından, bu şehre birçok tarihçiler "Salihler yeri" demişlerdir
Aksaray denmesinin sebebi de şudur
Kılıç Arslan'ın taht merkezi olması dolayısı ile ona büyük bir saray yaparlar Saray giriş kapısının sağında ve solunda tunçtan iki adet heybetli arslan heykeli varmış Bu saraya bir kötülük yapılmak istense, yapmak isteyen kişi, bu arslanların ağızlarından saçtığı kıvılcımlardan helak olurmuş Bu saray uzaktan bembeyaz göründüğünden, bulunduğu şehire de Aksaray demişler Rumlar bu şehre halen Pegahelna derler
Şehir, sonra Karamanoğlu Yakub Bey'in eline geçmiş ve O'ndan da Yıldırım Beyazıt Han'ın eline geçmiştir Halen Osmanlı Devleti'nin elinde olup, Gazi Süleyman Han kaydı üzere Karaman Eyaleti'nde sancakbeyi merkezidir Kanun üzere, yılda beyine yirmi kese gelir olur Beşyüz askere sahip bir tuğlu mirlivadır Alaybeyisi, çeribaşısı ve yüzbaşısı vardır Kanun üzere cebeliler ile bin askeri olur Yüzelli akçelik şerif kazadır Kadısına senede beş kese gelir olur Müftüsü, nakbi, kethüda yeri, yeniçeri serdarı, kale dizdarı, muhtesibi, şehir subaşısı, ayan ve eşrafı, saygın zatları vardır
Aksaray Kalesi
Geniş bir alanda, büyük bir ırmak kenarında dört köşeli, taş yapılı, sağlam yapılı bir kaledir Şehrin ortasında yapılmıştır Burç ve kuleleri çok yüksek değildir Bütün burçları, dişleri ve bedenleri ile mazgal delikleri, hesaplı olarak düzenlenmiş kuleleri hep birbirine bakar Kuşatma sırasında, her kulenin güçlü savaşcıları tüfek ile kuleleri korurlar Hisarları tarafında beş kapısı vardır Küçükkapı batıya bakar Demirkapı kıbleye açılır Keçikapısı da kıbleye doğru açılır Ereğlikapısı güneye doğru, Konyakapısı da batı tarafına açılır Bu kapıların nöbetçileri, vergi alan muhtesib kimselerdir Kale içinde isyancılar zamanında buğday saklamak için ambar yapılmıştır Cephaneliği yoktur Ramazan ayında ve başka şenliklerde atılan büyük topları vardır
Camileri
Karamanoğlu İbrahimbey Camii(Ulu Camii)
Eski bir ibadet yeridir Dört kemer üzerine kargir kubbeli bir camidir Cami içinde oniki adet sütun ile iki adet sanat eseri kapı vardır Minberi, müezzinler yeri sade ve güzeldir Yuvarlak minaresi camiden uzak olup, cami kubbeleri kireçle örtülüdür
Şeyh Hamid Veli Camii
Şeyhler Mahallesi'nde, kubbeli, bir minareli camidir
Debbağlar Camii
Kireçle yapılmış, cemaati bol bir camidir
El-Hac Seyyid Hasanefendi Camii
Başköprü yanında güzel bir camidir bunlardan başka doksansekiz adet mescidi vardır
Medreseleri
Yılancık Medresesi
eski bir yapıdır
Sulu Medrese
çeşitli bilimler yeridir
Karamanoğlu Camii Medresesi
bu medresenin öğrencilerine ve hocalarına vakıf tarafından aydan aya aylık ve erzakları verilir Ayrıca parasız görev yapan dersiamları da vardır Halkı fıkıhçı olup feraiz ilmini atalarından beri okuya gelmişlerdir
Bu şehirde özel Kur'an okulları yoktur Fakat Kur'an hafızları pek çoktur Şehir onyedinci örfi iklimdedir Ortasından akan Uluırmak, imareleri sulayıp Alaaddin köprüsünden geçer Bursa gibi her evden su akar
Ziyaret yerleri
Bu şehirde yedi binden fazla büyük evliyanın yattığı söylenmektedir "Dar'ül-ervah" denilen bu yere nice defalar nur inmiştir Üzüntülü olan bir kimse burayı ziyaret etse üzüntüsü gider
Şeyh Hamid Veli; Rum diyarı irfan ehlinin başıdır Üstü açık bir kubbede medfundur Çoğunlukla saralı kimseler ziyaret ederler Buna yakın
Şeyh Kemal Sultan olgunluk yolunda tamama ermiş büyük bir zattır Bunun yanında
Şeyh Pertevi Sultan, Yesev tarihinde yahşi bir erdir
Kırkkızlar; çoğunlukla kadınlar ziyaret ederler
Şeyh Necmeddin Kibri,
Bedreddin Sultan Veli,
Hımarlı Dede Sultan şehir içindedir
Şeyh Gaznev Sultan ve
Şeyh Hakk bin Şeyh Hamid Veli:El-hac Bayram Veli öğrencilerinden olup, Ankara'da ledün ilmini tamamlayıp Aksaray'da Bayram tarikatinde öncü olmuştur
Şeyh Butak, Taşpazarı Mahallesi'nde medfun olup gönül erbabının ziyaret yeridir Cennetderesi semtinde Çelebilik ziyareti ve bunun üst yanında Hızırlık ziyareti vardır *Kılıç Arslan Sultan'ın kabirleri de Hızırlık ziyaretgahındadır Bu Hızırlık'a yakın
Şeyh Hamza, Bayrami tarikatinin büyük zatlarındandır Bir de
Şeyh Hızır Efendi ziyareti vardır
Aksaray'dan bir menzilde Sarıatlı Köyü'ne, oradan Ürgüp kazası içindeki Dübani'ye geldik Halkı Müslümandır Oradan Muşkara'ya ve sonra da Kayseri Kalesi'ne geldik(Evliya Çelebi-Seyahatname)
Kaynak : Wikipedia
|
|
|
|