Suluova'nın tarihi MÖ 2000'li yıllara dayanmaktadır. Doğukent dediğimiz mahallede bulunan Kümbettepe'de Alman Arkeolog Valter'in yaptığı kazılar sonucu çıkan tuğla ve taş parçaları Suluova'nın tarihinin kalkolitik çağ Hititler devrine kadar dayandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi MÖ 2000'li yıllarda Amasya'nın kurucusu Amazonlardan Amashan'dır. Hitit Türkleriyle bitişik yaşamışlardır. Daha sonra Frigler tarafından yıkılmışlar, sonra sırasıyla Lidyalılar, persler, Roma, Bizans ve Osmanlı hakimiyeti gelmiştir. Osmanlı hakiyetinde Amasya'nın 4 hanesi vardı. Biriside şu anki yol pınar köy. Son tarih hakkında birçok belge niteliğinde yapılar vardır. Eski adı hakala nahiyesidir. Köyün doğu tarafında, yüksekçe bir yerde büyük dersaneli, geniş hücreli ve kagir olarak inşa edilmiş, bugün bir kısmı mevcut Kasım Bey Medresesi vardır. Bu Medrese Amasya'nın genel medreseleri arasında çok meşhur olmuş ve ilk 40 medrese arasında anılmıştır. Bu Medresenin müderrisleri önceleri köyde ikamet ederlerdi. Sonra bu adet bozulmuş, Amasya'dan tayin edilen müderrisler köyde oturmamışlardır. Köyde ikamet ederek ders veren müderrislerin sonuncusu Şeyh Mahmudt Efendi'dir. Şeyh Mahmut Efendi, çeşitli aralıklarla 1711 yılına kadar üç defa bu medresede görev yapmıştır.Köyün içinde Hacıbeyzade Muhyiddin efendi medresesi bulunduğu, Bununda Amasya genelinde 40 medreseden biri olduğu bilgileri mevcuttur. Bugün kalıntısına rastlanmamaktadır. Bu medresedende büyük alimlerin yetiştiği zikredilir.Köyün güney batısında birde zaviye vardır.
Büyük ulemadan Seyyid Necmettin Yahya Rifai 1348'de du zaviyeyi yaptırmış ve 1355'te evkafını düzenlemiştir. Bu Tekkenin imareti, ziyafethane ve evkafı düzgün olduğundan mamur bir kasaba şeklini alan Hakala nahiyesi 17.yüzyıl sonlarına kadar ulema, ilim talabesi devşiren bir merkez halini almıştır. Seyyid Yahya burada medfundur. Yöre meşhur bir çok insanın ziyaret yeridir. Hakala Beylerinin gayet cömert ve adil oldukları zikredilir. İlçemizin güneyinde Tersakan ırmağı kenarında Şeyh Abdulgani Halveti hazretlerinin türbesi mevcuttur. Halk arasında Gani Baba türbesi olarak bilinir. Burasıda bölge insanının ziyaret ve mesire yeri olarak ziyaret ettikleri yerlerdendir. Osmanlı döneminde Timur'un istilasına uğrayan Amasya Suluova civarı, İlyas Çelebi ve Amasya alimlerinin Timur'un sorularına cevap vermesi ile bir derece kurtulmuştur. Timur'un atadığı Karadevlet Han'ı Bolu'dan gelen Mehmet Çelebi'nin ekibinin yardımıyla daha sonra Amasya civarından kovmuşlardır.Hakala (Gala) köyünden, büyük ulemadan Anadolu birliğini sağlayanlardan Hacı Mehmet Bey, Alevi köyünden Hacı Bayram Hazretleri, Feriz köyünden Hacı İvat Paşa ve Gala (Hakala)'dan Muhyittin efendi, Hacı Bayram köyünden çıkan Mısır Hükümdarlığı yapan el-Melik el-Mansur Hüsamettin Laçin ilçemizden çıkan büyük devlet adamlarındandır. Ayrıca Necip Fazıl Kısakürek'e göre Orhan Gazi tarafından temelleri atılan yeni çeri ocağına Hacı Bektaş Veli tarafından Suluova civarında dua edilmiştir. Hacı Bektaş Veli'nin bir zamanlar bu bölgede de yaşadığı anlaşılmaktadır. Eskiden Alevi adıyle anılan bir köy olan Suluova, 1902 yılında Sulca adıyla nahiye olmuştur. Bundan sonra nüfusu hızlı bir artış göstermiş ve 1954 yılında Şeker Fabrikası'nın da yapılmasından sonra 1957 yılında Suluova ismiyle ilçe olmuştur. Önceleri bu bölge bataklık ve sulak bir ova olarak bilinmekle beraber, 6-7 aileyi geçmeyen bir topluluk otururmuş. Bataklıkların zamanla kurutulması ve dolayısıyla Şeker Fabrikasının yapılmasıyla bataklık olarak bilinen yerler bile önemli tarım ve yerleşim birimleri oluşturmuş ve nüfusun artmasında başat bir etken olmuştur. Önemli Turistik ve eğlence yerleri Kapaklı, 7 Kuğular Kuş Cenneti, Gani Baba Türbesi'dir. 38 Köyü, 1 Beldesi, 1 nahiyesi vardır. En yüksek dağı Akdağ'dır (2044 mt.) Başlıca geçim kaynakları hayvancılık, soğan, şeker pancarı ve kömür madenleridir.
http://www.amasyakulturturizm.gov.tr/belge/1-60051/suluova.html
|