Gaziantep Tarihi Camiler
GAİANTEP MİMARİSİ            
    Gaziantep Geleneksel Mimari
   => Gaziantep Tarihi Camileri
  => Gaziantep Hamamları
  => Gaziantep Bedestenleri
  => Gaziantep Çeşmeleri
 => Gaziantep Kastelleri
 => Gaziantep'teki Anıt Mezarlar
   => Gaziantep Medreseleri
     => Gaziantep Mevlevihanesi
        => Gaziantep'teki Kiliseler
                  => Gaziantep Hanları    
 
    GAZİANTEP TARİHİ YERLER
                      
   GAZİANTEP KALESİ 
   
DÜLÜK         
   YESEMEK
    ZEUGMA  
    RUMKALE
   TİLBAŞAR 
    SAKÇAGÖZÜ
    ZİNCİRLİ HÖYÜK
    Dolmen Mezarları
    TİLMEN HÖYÜK 

 
GAZİANTEP'İN MEŞHURLARI
 => Gaziantep Sanayisi
 => Antep Fıstığı
=   > Gaziantep Hayvanat Bahçesi
=> GAZİANTEP GEZİNTİ VE SAHRE YERLERİ
 => Yuvarlama
 => Lahmacun
 GAZİANTEP KALESİ
 ZEUGMA 
Antep Mutfağı
 => Antep Baklavası
 AHMET ÇELEBİ CAMİİ

 

Ulucanlar Mahallesindedir. Caminin kurucusu Peygamber soyundan Hacı Osman oğlu Şeyh Ramazan Efendi’dir. Bu eser medrese, cami, kastel olarak peş peşe sıralanmıştır. Cami sonradan ilave edilen medreseyi yaptıran Ahmet Çelebi’nin adıyla anılmaktadır. Caminin; kitabesinden l083 hicri (l672 miladi) tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.Bahçesinde bulunan kastele l2’si kesme taştan, 32’si kayaya oyma 44 merdivenle inilir. Cami ahşap işçiliğinin eşsiz örneklerini yansıtmakta olup, ayrıca kadınların da ibadet etmeleri için ayrı bir bölümü vardır.  

 ALİ NACAR CAMİİ

Tabakhane bölgesi Yaprak mahallesinde Alleben Deresi’nin akışına göre sol tarafında bulunmaktadır. Vesikalarda Ali adında bir marangoz tarafından yaptırıldığı görülmüştür. Müezzin mahfiline çıkan merdiven üzerinde 1213 Hicri tarihi yazmaktadır. Bu hicri tarihin caminin onarım tarihi olduğunda birleşilmektedir.

ALİ NACAR CAMİİ’NİN YAPILIŞ ÖYKÜSÜ

Asıl işi nacarlık (marangozluk) olan Ali ismindeki bir zat, bir Cami yaptırmak istediğini o günün ileri gelen alimlerine giderek;-Ben bir cami yaptırmak istiyorum der. Alimler ;-Caminin cemaatinin çok, sevabının fazla olmasını istiyorsan elindeki paranın helal olması lazım” derler. Bunun üzerine Ali usta düşünür taşınır ve bir kütüğün içini oyarak bunun içine cami yaptırmak istediği parasını koyar ve kütüğün ağzını sıkıca kapatır. Daha sonra bu kütüğü –bugün hala caminin yanı başında akmakta olan- Alleben deresine bırakır ve;- Eğer bu para helal ise gelir beni bulur der.Ali Ustanın Alleben’e bıraktığı -içi para dolu- kütük bu günkü Oğuzeli mevkiine ulaştığında, tarlasında işiyle meşgul olan bir köylü tarafından bulunur. Köylü kütüğü Allebenden çıkarır ve: -Bu kütükten çok güzel bir saban olur. Der. Ve bizim Nacar Ali Ustanın atölyesinin yolunu tutar. Bu kütükten kendisine saban yapmasını ister. Ali Usta kütüğü görünce, kendisinin suya bıraktığı kütük olduğunu anlar. O çiftçiye ;-Şuradan istediğin sabanı al, götür der ve kendisine o kütükten bir saban yapacağını söyler. Ali Usta anlar ki parası helal paradır. Bunun üzerine cami yapımına hemen başlar. Zorlu çalışmalar sonunda, caminin tavan yapım aşamasına gelinir. Tavanın bir kısmı yapılır, son aşamaya gelindiğinde Nacar Ali Ustanın parası biter. Parası bittiği için “Ya Rabbi ben ne yapacağım, nasıl tamamlayacağım bu mabedi” diye düşünür. Yatsı namazını kıldıktan sonra bu düşüncelerle uykuya dalar. Sabah namazı için kalktığında caminin kapısı önünde 10 tane deve –yüküyle beraber- bağlanmış, “BUNLAR ALİNACAR CAMİSİNE VAKIFTIR” yazısını görür. Develer satılıp caminin eksik kalan bölümleri tamamlanır ve Alinacar Cami bu şekilde ibadete açılır.   

  AĞA CAMİİ

Tunus’lu Antep Kaymakamı Ferruh Ağa (Bey) tarafından merkez Şehreküstü, Suyabatmaz Mahallesi Şehitler Caddesinde, Miladi 1554-1559 tarihleri arasında yaptırılmıştır.İki nefli bir mekandan meydana gelen yapı altı bölümdür. Mihrap yönü kubbeyle batıdaki iki nef beşik tonoz, diğer bölümler ise çapraz tonozla örtülüdür. Süslemesiz yalın bir yapıdır. Minaresi Camiden ayrı avlu içinde yapılmıştır. Fakat cami içerisinde minare izi bulunmaktadır. Minarenin yıkıldığı ve daha sonraki bir dönemde avlu içerisine yapıldığı anlaşılmaktadır. Minare kaidesi kare taş kaideli, yivli dairesel gövdeli, taş şerefeli ve külahlıdır.

ALAUDDEVLE CAMİİ

Uzun Çarşı’nın batısında Eski Saray Caddesi’ndedir. Halk arasında Ali Dola Camii de denilmektedir. Alaüddevle Maraş”ta hakimiyet sürdüren Dulkadiroğlu Beyliğinin son beyidir. Caminin yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber camiyi yaptıran Alaüddevle’nin Miladi 1515 tarihinde vefat ettiği düşünülürse bu tarihten önce yaptırıldığı ortaya çıkmaktadır. Sadece minaresi yıkılmadan günümüze ulaşabilen cami, 1901 yılında giriş yüzü siyah ve beyaz taşlardan tek kubbeli olarak yeniden yapılmıştır. Caminin mimarı Armenek, ustabaşısı da Kirkor’dur. Hıristiyan sanatında görülen kemer içinde ki küçük sütunlu pencere ve üzerinde yuvarlak bir pencereden oluşan sistem burada da uygulanmaktadır. Mihrabın üçgen bir alınlık içine alınması yine kiliselerden alınma bir özelliktir. Ayrıca yan duvar pencerelerinin etraf silmelerinin büyük ebatta yapılmaları ve içerideki mihrap süslemeleri ise barok özellikleri ihtiva eder. Düzgün kesme taştan yapılmış tek kubbeli bir yapıdır. Kubbeye geçiş tromplarla sağlanmıştır Yapı, süsleme yönünden zengindir. Kuzey cephe, ak-kara taşlarla zenginleştirilmiştir. Diğer cephelerde ise ak-kara taştan pencere söveleri ve dikey çizgilerle hareketlilik sağlanmıştır. Minare caminin kuzeydoğu cephesindedir. Kare kaideli, silindirik gövdeli minare, Memluklu üslubundandır. Camide son cemaat yeri bulunmamaktadır.

ALAYBEY CAMİİ

Alaybey mahallesi Gaziler caddesi üzerinde bulunmaktadır.Caminin yapılış tarihiyle ilgili kesin bir bilgi yoktur. Ancak 4 Zilkade 1005 (M.1596) tarihli mahkeme kayıtlarından caminin M.1595 tarihinden önce yapıldığı H.1224 tarihinde yeni bir onarım gördüğü de kitabesinden anlaşılmaktadır. Camiyi yaptıran kişinin Alaybeyi olan bir komutan olduğu bilinmektedir. Camide kesme taş işçiliğinin güzel örnekleri bulunmaktadır. Üç ayağa oturan dört kemer gözlü olan son cemaat yeri çapraz tonozla örtülüdür. Dışarıda küçük bir avlusu vardır. Kuzey-doğu köşedeki minare çokgen gövdeli ve tek şerefelidir. Merdivenle çıkmalı minberi ve vaaz kürsüsü vardır.

BEKİRBEY CAMİİ       

BOSTANCI CAMİİ

Şehir merkezi Bostancı Mahallesinde Bostancı cami sokakta bulunan caminin hangi tarihte ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.Ancak H.965 ve 967 tarihli Şeri Mahkeme sicillerinde adı Bostancılar Mescidi olarak geçmektedir.Bu belgelerden caminin yapılışının M.1557 yılından önce olduğu anlaşılmaktadır.Mihrap yönünde paralel üç nefli olan cami, kare planlıdır.Nefler ortadaki ayaklarla dokuz bölüme ayrılmış, her bölüm ise çapraz tonozla örtülmüştür. Sekiz köşeli, kare kesme taştan ayaklarla oturan dört sivri kemerli son cemaat yeri, ana mekandan daha uzundur. Hafif dışa taşmış olan taç kapı ak-kara taşlardan örülmüştür. kare kaideli minare caminin kuzeybatısındadır. Minare kare kaideli, çokgen gövdeli olup, şerefe altı mukarnaslıdır.  

BOYACI CAMİİ

Caminin 18. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Cami,  mihrap duvarına paralel iki sahınlı, mihrap önü tek kubbe ile örtülü bir plana sahiptir. Caminin tümünde iki renk kesme taş kullanılmıştır. kuzeyden sivri kemerli bir kapı ile avluya inilir. Avlu zemini iki renk kesme taş döşemelidir. Cami avlusu dört mermer sütunla iki bölüme ayrılmıştır. yuvarlak kemer alınlıklı bir kapı ile avlunun ikinci bölümüne geçilmektedir. Avlu zemini burada da iki renk kesme taş döşemelidir. Avlu ortasında sekizgen yıldızdan kaynaklanan sekizgen iki renk taş geçmeli göbek taşı bulunur. Avlunun doğu ve batısından sivri kemerli kapılarla medrese odalarına geçilmektedir. Medrese odaları çapraz tonoz örüntülü olup, doğu duvarında sivri kemerli derin bir niş bulunmaktadır. Cami alanına giriş kuzeyden üç kapı ile sağlanmaktadır. Girişler iki renk taş geçmeli olup sivri kemerlidir. Kapıların üzerindeki alınlıklar camekanla kapatılmıştır. Cami alanı dört ayakla mihrap önüne paralel iki bölüme ayrılmıştır. Mihrap önü kubbe ile örtülü, yan taraflar ve ikinci bölüm çapraz tonozla kapatılmıştır. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Onikigen kasnakta açılan dört pencere bu bölüme ışık vermektedir. Doğu ve batıda her bölümde birer sivri kemerli pencere açılmıştır. Mihrap kesme taştan silindirik niş şeklinde yarım küre kavsaralıdır. Kavsara kemeri iki renk kesme taş geçmelidir. Mihrabı çevreleyen dış çerçeve bordürü palmet dizilidir. Mihrabın iki yanında ahşap kare panolar geometrik olup içinde tekrar geometrik geçmeli ongen bir rozet vardır. Sağdaki ikinci niş içinde sürgülü merdivenli minber bulunmaktadır. Minberin 750 senelik olduğu tahmin edilmektedir. Kadınlar mahviline kuzeyden duvar içinden merdivenle çıkılmaktadır. Cami minaresi camiden bağımsız olup planı 8 gendir. Şerefe korkulukları ve külahı ahşaptır. 

ÇINARLI CAMİİ

Caminin ilk olarak 16. yüzyılda yapıldığı bilinmekle beraber, kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.Bu cami mücahit camilerdendir. Caminin olduğu yerde, Kurtuluş Savaşının en çetin mücadelesi verilmiştir. Caminin avlusunda eskiden beş adet büyük çınar ağacının bulunduğu söylenmektedir. bu ağaçlar ve cami Kurtuluş Savaşında yıkılarak yakılmıştır. bugün caminin, eski cami ile mimari bir benzerliği bulunmamaktadır. Cami dikdörtgen planlı, son cemaat yeri dört ayak üzerine beş bölümden oluşmaktadır. Minare caminin giriş cephesine bitişik olarak yapılmıştır.  Minare tek şerefeli ve şerefe altı mukarnaslıdır.   

EYÜPOĞLU CAMİİ

Kendi adıyla anılan Eyüpoğlu mahallesindedir. Caminin yapılış tarihi ve kimin tarafından yapıldığı veya yaptırıldığı konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır. 1586 tarihli Şer-i Mahkeme Sicillerinden bu tarihten önce yapıldığını anlıyoruz. İçten çapraz tonozludur. Altı gözlü son cemaat yerinin gerisinde duvarla çevrili dış avlusu mevcuttur. Mihrap siyah vişne çürüğü ve beyaz mermerle çeşitli geometrik şekillerden oluşan süslemeyi ihtiva eder. Merdivenle çıkmalı minberi ve vaaz kürsüsü mevcuttur. Minaresi tek şerefeli olup şerefe altı mukarnaslıdır.Gövde ve petek kısımları bilezik ve sağır kemerlerle süslenmiştir.  -------------------------------------------------------------------------------- 

HACI NASIR CAMİİHacı Nasır adında bir kişi tarafından bugün Elmacı Pazarı denen yerde mescid olarak yaptırılmıştır. Hacı Nasır, 16. yüzyılda yaşamış olup, yapımı da 16. yüzyıla tarihlenmektedir. 130-140 yıl sonra Kamalakzade Hacı Mahmut oğlu Hasan Ağa tarafından mescide minber konularak camiye dönüştürüldü. En önemli onarımını Miladi 1812 (Hicri 1227) yılında geçirdiği kapısının üzerindeki kitabesinden anlaşılmaktadır.

HACI VELİ CAMİİCami 20. yüzyılın başlarında yapılmıştır.Kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.Hacı Veli Cami enine dikdörtgen planlı , önünde enine düz dam örtülü son cemaat yerine sahiptir. Avluya doğudan iki renk geçmeli iç içe iki yuvarlak kapı ile girilir. Son cemaat yeri yedi ahşap direğe oturan düz ahşap tavanlıdır. Son cemaat yeri batı tarafından basık kemerli bir kapı ile minareye çıkılır. Harim enine dikdörtgen planlı olup çatısı ahşaptır. 

HÜSEYİN PAŞA CAMİİ

Gaziler Caddesi üzerindedir. 1719 (Hicri 1131) yılında Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mahkeme sicillerinde mimar olarak Hüseyin oğlu Osman adı geçmektedir. Dikdörtgen planlı camide, iki ayağın ve duvarların taşıdığı eşdeğerde altı kubbeli örtü sistemi uygulanmıştır. Son cemaat yeri de sivri kemerlere oturan üç kubbe ile örtülüdür. Duvarlarla çevrili dış avlusu mevcuttur. Mihrap geometrik taşlarla süslenmiştir. Mermer olan klasik minber, ahşap korkuluklara sahiptir. Minare çokgen gövdeli ve iki şerefelidir.Cami ile ilgili çok sayıda vakıf kurulmuş, bir çok vakıf tarafından da cami yararına vakfiyelerine şartlar konulmuştur  

İHSANBEY CAMİİ Şehitler caddesi üzerinde bulunan caminin eski kayıtlarda ismi “Esenbek” olarak geçmekte ve ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgide bulunmamaktadır. Mabedin altında eskiden caminin su ihtiyacını karşılayan bir kastel bulunmaktadır. Kastele avlu kapısının hemen önünden karataştan yapılma 25 merdivenle inilir..  --------------------------------------------------------------------------------  

KANALICI CAMİİ 

19. Yüzyılda yapılmıştır. Kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Cami dikdöretgen planlıdır. anıtsal girişi kara taş ve keymik taşından iki renkli yapılmıştır. Caminin avlu cephesinde dikdörtgen pencereler sıralanır. Mihraba paralel iki nef, iki paye ayağı ile dört bölüme ayrılmıştır. Mekanlar Çapraz tonozlarla örülmüştür. Camiye bitişik olarak yapılan minarede zarif taş işçilikli şerefe yer alır. Şerefe altı mukarnaslıdır.  --------------------------------------------------------------------------------  

KARAGÖZ CAMİİ 

18. yüzyılda yapılmıştır. Kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Orijinalinde mihraba paralel iki nefli olan caminin bir nefi geç dönemlerde yola katılmış olup, yalnızca tek nefli olarak günümüze gelebilmiştir. Son cemaat yeri onarımlarla bozulmuştur. Caminin portali ve mihrabı da orijinalliğini kaybetmiştir. Ana mekan üç çapraz tonozla örtülmüştür. Üç açıklıklı dışarıya açılan son cemaat yeri sivri kemerlerle bağlanmaktadır. Cami ve minare kesme taştan yapılmıştır. Minare caminin kuzeybatı köşesinde yer almakta olup, gövdesi yivlerle hareketlendirilmiştir.  --------------------------------------------------------------------------------  

KARATARLA CAMİİ 

Karatarla Mahallesi Eski Saray caddesi Kunduracılar çarşısındadır.Mescit olarak inşaa edilmiş, Gergeri Halil Çavuş adında bir hayırsever tarafından genişletilerek cami durumuna getirilmiştir. Yapılan bu değişiklik Hicri 1063 tarihli belgelerden anlaşılmaktadır. Gaziantep’teki camilerin minareleri içerisinde en zarif olanıdır 
 --------------------------------------------------------------------------------  

KOZANLI CAMİİ

Kozanlı Mahallesi Kozanlı sokakta bulunmaktadır.H.1065 ve 1057 tarihli Şeri Mahkeme Sicillerinde mescit olarak geçmektedir. Kozanlıdaki mabedin H.1088 tarihli Şeri Mahkeme Sicilleri kaydında Üstat Ali Bey’in yaptırdığı cami olarak geçmektedir.Caminin örtüsü içten çapraz tonozludur.Çıkmalı çift minberi, üç gözlü son cemaat yeri,tek şerefeli bodur bir minaresi mevcuttur.Caminin yapım sistemi kesme taştır. cami dikdörtgen bir plana sahip olup, mihrap duvarına paralel iki ayakla 6 bölüme ayrılmış, her bölüm çapraz tonozla örtülmüştür. Mihrap sivri kemerli, mukarnaslı niş biçimindedir. Mihrabın iki tarafındaki pencereler dikdörtgen ve yuvarlak kemerlidir. Cami iç mekanında sonradan ahşapla ayrılmış kadınlar mahvili bulunmaktadır. Son cemaat yeri 3 tane sivri kemerle bağlanmış iki payelidir. Tavanı betonarme döşemelidir. Son cemaat yerinin önü ve avlu keymik taşı ve karataşlarla döşenmiştir. Son cemaat yerinin önünde renkli taşlarla yapılmış göbek taşı bulunmaktadır. Cami minaresi caminin içindedir. Minare şerefeye kadar kesme taş, şerefe üstü yivli taştan inşa edilmiş olup planı yuvarlaktır. Şerefe korkulukları taş levhalar halindedir. Mukarnaslı şerefenin altında sonradan düştüğü tahmin edilen çiniler olduğu anlaşılmaktadır.
  --------------------------------------------------------------------------------  

KOZLUCA CAMİİ

Yapılan araştırmalar sonucu caminin 19. yüzyılda yapıldığı anlaşılmaktadır.Sade bir plan tipine sahip olan cami dikdörtgen planlı olup, cami minaresi cami içerisindedir. Caminin yapım sistemi kesme taştır.  cadde cephesinden avluya giriş kapısı yuvarlak kemerli olup üst kısmında orijinal demir parmaklıkları ve aynı cephede iki adet sivri kemerli pencere vardır. Caminin son cemaat yeri bulunmamaktadır. Caminin giriş cephesi karataş ve keymik taşı ile iki renkli olarak yapılmıştır. Cami giriş kapısı yuvarlak kemerli, yan taraflarında sivri kemerli, demir parmaklıklı pencere, cami iç mekanında ise girişin karşısında mihrap ve mihrabın her iki yanında orjinal ahşap süslemeli minber ve bunların yanında ikişer tane sivri kemerli pencere bulunmaktadır.Cami iç mekanı doğu cephesinde özgün iki adet dolap vardır.Caminin tavanı orijinal tekne tavan olup, özgün kalem işi süslemeler ve ahşap kirişleme (tomruk kiriş), bu kirişlerin altında kaplama tahtası mevcuttur. Minare caminin kuzeybatı köşesinde mekanın içine yerleşmiştir. Minare kesme taştan inşa edilmiş olup planı 12gendir. Şerefe altında orijinal mukarnas ve çini süslemeleri yer almaktadır. Şerefe korkulukları özgün ahşaptır. Cami tek katlı olup yüksekliği 7 m dir.Müştemilatlar tek katlı ve yüksekliği 3 metredir.  --------------------------------------------------------------------------------  

KURTULUŞ CAMİİ

Gaziantep’in Tepebaşı Mahallesindedir. 1892 yılında kilise olarak yapılan cami önceleri kilise ve cezaevi olarak kullanılmıştır. Bir tarih hazinesi gibi eski ihtişamından hiç bir şey kaybetmeyen Kurtuluş Cami, Gaziantep’in en büyük camilerindendir.Yapının köşeleri, pencere silmeleri yöresel siyah ve beyaz taşlardan yapılmıştır. Dikdörtgen planlı, Haç biçimindeki camiinin içerisi mihraba dik sütunlarla üç sahna ayrılmıştır. Haçın kolları dıştan alınlık şeklinde, içten de çapraz tonozlarla örtülmüştür. Ana mekanın ortası yuvarlak kasnaklı, oldukça yüksek kubbelidir. Kesme taştan yapılan duvarlar üzerinde ilk iki sırada sivri kemerli, üst sırada da yuvarlak pencereler bulunmaktadır. Yapının üzeri kırma bir çatı ile örtülmüştür. Mihrap dikdörtgen bir niş şeklinde dışarıya çıkıntılıdır. Mihrap duvarına üç sıra halinde pencere dizisi yerleştirilmiştir. Alınlığın ortasında da yuvarlak bir pencere bulunmaktadır. Yapı ana hatları itibari ile Gotik üslubu yansıtmaktadır.  Sonradan eklenen minare kare kaide üzeride yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir.  
 --------------------------------------------------------------------------------  

NURİ MEHMET PAŞA CAMİİ

Çukur Mahallesi Suburcu Caddesi üzerindedir. Şer-i Mahkeme Sicillerinden ve bir fermandan anlaşılacağı üzere Nuri Mehmet Paşa tarafından 1786 (Hicri 1200) yılından bir kaç yıl önce yaptırılmıştır. Harim mihraba paralel, tek sıra dört kare gövdeli ayakla enlemesine ikiye ayrılmıştır. Mihrap önü kubbe ile yanlar çapraz tonozla örtülüdür. Son cemaat mahalli ise beş kubbelidir. Dış avlu ile son cemaat yerinin birleştiği bölümde klasik Osmanlı tarzındaki iki şerefeli minare yükselir. Mihrap; sarı, siyah, bordo renkli mermer malzeme ile zikzak motif ihtiva eden süslemeye sahiptir. Mihrabın yanlarında birer balkon minber mevcuttur. Girişin üzerinde ahşaptan yapılmış bir bey mahfili bulunur. Mahfil kalem işi ile yapılmış çeşitli geometrik ve bitkisel motifleri ihtiva eder. Gaziantep Savunmasında zarar gören cami;bir ara askeri depo,1958’den sonra da Müze olarak faaliyet göstermiştir.1968 yılından sonra ise onarılarak yeniden ibadete açılmıştır. Gaziantep Savunmasında minare tamamen, son cemaat yeri ise kubbe pandatiflerine kadar yıkılmıştır. Minare yeni şekli ile caminin yanına yapılmıştır. Cami mihrap yönüne paralel iki nefli ana mekandan meydana gelmektedir. Caminin kuzeyini geniş bir avlu kaplamaktadır. Bu avlunun doğusunda, duvarlarla çevrili hazirede Nuri Mehmet Paşa'nın mezarı bulunmaktadır.  --------------------------------------------------------------------------------  

ÖMERİYE CAMİİGaziantep’in Düğmeci Mahallesinde bulunan bu tarihi cami, Antep’in en eski camisidir. 607 hicri (l2l0 miladi) yılında tamir geçirdiği kayıtlarda yazmaktadır. Caminin kimin tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Halife Hz.Ömer zamanında yapıldığı, yada Hz.Ömer’in kızından olma torunu Emevi Halifesi Ömer Bin Abdülaziz tarafından yaptırıldığı söylendiği gibi, birincisinin yaptırıp ikincisinin onarttığı hakkında da söylentiler de vardır. Caminin bir diğer adı da İki Ömer anlamında “Ömereyn” dir. Caminin taç kapısı ve mihrabı ak-kara taşlarla örülmüştür. Minare şerefesinin korkuluklarında oyma taş işçiliğinin güzel örnekleri görülmektedir. Hatta minarenin bedeninde Antep Savunmasının dehşetli günlerinden kalan mermi ve şarapnel parçalarının izlerini görmek mümkündür.  --------------------------------------------------------------------------------    

ÖMERŞEYH CAMİİ Ömer Şeyh tarafından bugünkü merkez Yazıcık mevkiinde Turna sokağın köşesinde inşaa edilmiştir.Kesin olarak ne zaman yapıldığı bilinmemekle birlikte H.967 (M.1559) yılı Şeri Mahkeme sicili kayıtlarına göre bu tarihten önce en azından mescit olarak yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.  --------------------------------------------------------------------------------  

ŞEYH FETULLAH CAMİİKepenek mahallesinde bulunmaktadır. Halk arasında bu camiye “Aşağı Şeyh Camii” de denilmektedir. Caminin banisi, keramet sahibi ve ermiş bir kişi olan Şeyh Fethullah ; Halife Hz. Ebubekir soyundan gelmektedir. Hicri 971 (Miladi 1564) tarihinde yapılmıştır. Harim, ortada sekizgen taş ayağa oturan ve yelpaze şeklinde açılan tonozlarla, askı kemerlere bağlanan bir örtü sistemine sahiptir. Bu tür örtü sistemi Şeyh Fethullah Camiinden başka şimdiye kadar hiç bir camide görülmemiştir. Ortadaki sekiz köşeli taş ayağa rağmen bu cami merkezi planlı camiler grubuna dahil edilebilir. Genelde merkezi planlı camiler kubbe ile örtülüdür.Şeyh Fethullah Camii tonozla örtülü olmasına ve ortada ayağı ihtiva etmesine rağmen merkezi mekan bütünlüğünü muhafaza etmiştir. Caminin portal, mihrap, minber ve pencere sövelerinde renkli taş işçiliği bakımından Memluklu sanatının etkileri görülmektedir. Ancak portal kavsarası ile caminin içindeki pencere alınlıklarının süslemesinde Osmanlı sanat üslubunun özelliklerini de görmek mümkündür. Harimin gerisinde son cemaat yeri ve dış avlu mevcuttur. Giriş zeminindeki renkli taş döşemesi bölgeye has bir özelliktir. Tek şerefeli bodur minaresi vardır.Şeyh Fethullah camii; zaviyesi, kasteli, medresesi ve hamamıyla bir külliye olarak inşa edilmiştir. Antep Savunmasında şehit düşen Karayılan ( Molla Mehmet)’ın mezarı cami bahçesindedir.  --------------------------------------------------------------------------------  

ŞİRVANİ CAMİİ

Gaziantep Kalesi’nin batısında Seferpaşa Mahallesinde bulunmaktadır.Eskiden tarihi Gaziantep camileri içerisinde minaresi iki şerefeli olan tek cami olduğundan bu camiye halk tarafından “İki Şerefeli Cami” de denir. Şirvani Mehmet Efendi , camiyi yaptıran kişinin adıdır. Rivayete göre Şirvani Seyit Mehmet Efendi Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in soyundan gelmektedir. Caminin yapılış tarihinin Miladi 1677 tarihinden önce olduğu belgelerden anlaşılmaktadır. Bir efsaneye göre cami herhangi bir nedenle yıkılırsa onu yeniden yapacak kadar altın ve gümüşün temelinde gömülü olduğu söylenir. Camide eskiden dervişlerin zikrettikleri bir oda ve ahşap işçiliğinin güzel örnekleriyle süslenmiş bir müezzin mahfili de bulunmaktaydı. Bir başka önemli bölüm ise Boyacı Camiinde olduğu gibi minberin alttan kızaklı olması, duvarda yapılan özel bölmesine girip çıkabilmesidir.Kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Son cemaat yeri üç sivri kemerlidir. Ana mekanda mihrap önü kubbe, kubbenin doğu ve batısı beşik tonoz, kuzeyi aynalı tonozla örtülüdür. Kubbeye geçiş  pandandiflerle sağlanmıştır. Mihrap sivri kemerli olup, minber ise on kollu yıldızlardan oluşan geçmelerle süslüdür. Camide sürgülü minber bulunmaktadır.  --------------------------------------------------------------------------------  

TAHTANİ CAMİİ

Gaziantep Kalesi’nin yanında Şekeroğlu Mahallesi Uzun Çarşı caddesi üzerindedir. Caminin yaptıranı ve yapıldığı tarih hakkında kesin bilgilere rastlanmamıştır. Ancak Miladi 1557 tarihli bir belgede adından söz edilmektedir.M.1563 yılında Maraş Valisi Osman Paşa tarafından tamir ettirildiği anlaşılmaktadır. Caminin ismi önceleri Tahtani olarak söyleniyordu.Bir söylentiye göre cami ağaçtan yapılmıştır.Bu nedenle halk tarafından camiye Tahtalı Cami de denmiştir. Bu cami yararına vakıflar bırakıldığı ve çeşitli amaçlarla kurulmuş vakıfların vakfiyelerinde Tahtani camisine de kaynak sağlandığı kayıtlardan anlaşılmaktadır.Cami mihraba paralel iki nefli ve dikdörtgen planlıdır. Ana mekan ortadaki ayaklarla on bölümle ayrılmıştır. Mihrap önü kubbe diğer bölümler çapraz tonozlarla örtülüdür. Son cemaat yeri kemerlerle bağlanmış dört ayaklıdır. Kemer ayakları kara, duvar ise ak kesme taştandır. Avlu kare kesme taşlarla döşenmiştir. Kırmızı mermerden yarım daire biçimindeki mihrap oldukça ilginçtir. Mihrap içi, yonca kemerli sağır nişlerle bezenmiştir. Mermer minber ise yıldız, rozet yıldız, rozet ve geometrik geçmelerle süslenmiştir. Minare caminin kuzeybatı köşesindedir. Kare kaideye oturan minare gövdesi çokgendir. Şerefe altındaki mukarnas dolguların arasına çini tabaklar yerleştirilmiş olup, alt bölümler yıldız, rozet ve geometrik geçmelerle bezenmiştir.  

TEKKE CAMİİ 

Kozluca Mahallesi Küçük Pazar sokağının güneyindedir.Resmi kayıtlarda adı Mevlevihane Camisi olarak geçer. Ancak halk tarafından Tekke Camii olarak bilinir. Cami, hücreler, semahane, yönetim ve Mevlevi dervişlerinin oturma odaları, tuvaletler, havuzlar, küçük ve kısa minaresinden oluşan eserler topluluğudur. Cami M.1638 yılında Mustafa Ağa adında bir Türkmen Ağası tarafından yaptırılmıştır.Miladi 1901-1903 (H.1319 ve 1321) yıllarında çıkan büyük yangınlarla gelir getiren yapıları tamamıyla yanmıştır.Zamanın Mevlevi Şeyhi ve vakfın mütevellisi olan Şeyh Mehmet Münip Efendi tarafından yanan yerler yeniden yaptırılmıştır.Caminin minaresi,altından geçen yol nedeniyle dikkat çekicidir. Cami kare planlıdır.Dört ayak üzerinde onikigen kasnağa oturan tek kubbe ile örtülüdür. Ortadaki ayaklar köşelerde duvarlara sivri kemerlerle bağlanmış olup, köşeler küçük kubbelerle örtülmüştür. Kuzey ve doğudan iki kapıyla, çift renkli kesme taş döşeli avluya girilir. Son cemaat yeri doğuda iki yığma ayağa, batıda ise duvara dayanan sivri kemerlere oturan düz dam ile örtülüdür. Kemerler ortada geniş yanlarda daha dar tutulmuştur. Ana giriş kapısı basık kemerlidir. Caminin avluya giriş kapısı üzerinde minare yükselir. Minare kesme taştan yapılmış, silindirik gövdeli ve kafesli şerefeye sahiptir.   

HANDANBEY CAMİİ 

AYŞE BACI CAMİİ ŞAHVELİ CAMİİ 

KABASAKAL CAMİİ 

KILINÇOĞLU CAMİİ

www.gaziantepmuftulugu.gov.tr

Anteplice Dil Dersleri
 
=> Fıkralar

=> Anteplice Sözlük

=> Anteplice Beddualar

=> Anteplice Atasözleri Deyimler

=> Antep Tekerlemeleri

=> Gaziantep Manileri

=> Antepoloji Bölümü

=> Antepliyik Demek için

=> Gaziantep Ninnileri
 
 

=> Anteplice Karikatür

=> Anteplice vido

=> Anteplice Dualar

=> Örnek konuşma

=> Anteplice Yeminler

=> Şiirler

=> Gaziantep ağzından derlemeler

=> Gaziantep'li olmak

=> ALLEBENDEN ANILAR
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol