ARTVİN EFSANELERİ
Kız Gölü Efsanesi
Çoban Ali için sıradan bir gündür. Alır sürüsünü, Welat yalasından çıkar göze dağına. Göl kenarında yaylar sürüsünü. Akşam olur ve yaylaya döner. Döner ancak bir koyun eksiktir. Alaca karanlıkta ayrılır yayladan bir bir dolaşır sürüsünü yayladığı yerleri. Göl kenarına gelince birde ne görsün bir kayanın üzerinde balık kız saçlarını tarıyor. Gözlerine inanamaz ve biraz daha yaklaşınca balık kız da çobanı fark eder ve gölün serin sularına dalıp gözden kaybolur.
Çoban, balık kızın bulunduğu kayanın yanına gider ve balık kızın tarağını unuttuğunu görür. Tarağı alan çoban Ali, bir kenarda saklanır. Bir süre sonra balık kız, tekrar aynı kayaya çıkar ve bakar ki tarağı yerinde yok. Onu çobanın aldığını anlar ve seslenir tarağını geri ister. Ama çoban vermek istemez. Balık kız, ısrarla istese de işe yaramaz. Çoban bir türlü ikna olmaz. Bunun üzerine balık kız, göle tekrar girerek bir taş çıkarır ve çobana uzatır. "Bunu al." der. " Kilerine koy hiçbir zaman bereket eksik olmaz." Çoban, dediğini yapar ve taşı alır, tarağı balık kıza verir. Buruk bir sevinç içinde yaylaya dönen çoban, balık kızdan aldığı taşı kilerine koyar ve sonsuz berekete kavuşur. Olanları çevresine anlatır ve bu gölün adı "KIZ GÖLÜ" olarak kalır.
BOĞA GÖLÜ EFSANESİ
Boğa Gölünün kenarında hayvanlarını otlatan bir adamın boğası böğürmüş Göl içerisinden bu sesi işiten su boğası, gölün kıyısına çıkmış Orada bulunan boğa ile güreşmişler Su boğası öteki boğayı kaçırdıktan sonra yine göle girmiş Kaçan boğanın sahibi, boğasının yenildiğine çok üzülmüş Su boğasından öcünü almak çareler aramaya başlamış Boğanın boynuzlarının ucuna polat boynuz takmak aklına gelmiş Kendisi de demirci olduğu için boğasına uçları çok ince takma polat boynuzlar yapmış Bir müddet de boğasını besledikten sonra hayvanları ile boğasını yine aynı göl kenarına götürmüş Göl kenarına gelen boğanın böğürmesini duyan su boğası da böğürerek gölden dışarı çıkmış ve güreşmeye başlamışlar Fakat polat boynuzlu boğanın ince uçlu takma boynuzları su boğasının kafasında muhtelif yaralar açmaya başlamış Bu suretle yüzü-gözü kan içerisinde bulunan su boğası, aynı zamanda canı yandığından polat boynuzlu boğanın önünden kaçmak zorunda kalmış Arkadan yetişen boğa, su boğasının butuna sapladığı boynuzları ile ağır bir yara daha açmış Yaralı boğanın göle girmesi ile ondan akan kanlar, gölü kana bulamış
Hâlen göl içerisinde kırmızı taş ve toprağın su yüzüne aksettirmiş olduğu yol şeklindeki bir kırmızılığı, boğanın suya girdiği yer ve ondan kalan kan lekelerinin izi olduğuna inanılmaktadır
Yaralı su boğası, diğer boğa sahibine yapmış olduğu beddua karşısında bu ailenin perişanlık içerisinde kaldığı rivayet edilmektedir
|