Kuşadası'nın Kurtuluşu
Kuşadası'nın Kurtuluşu
Kuşadası'nın Kurtuluşu
   
  KUŞADASI'NIN İŞGALİ: Aslında Kuşadası işgal tehlikesini Menteşe sahillerinden önce yaşamaya başlamıştır. 7-8 Mayıs 1919 günü Kuşadası'na gelen İtalyan Regina Elena gemisinin komutanı G. Alessandro, Kuşadası kaymakamına, "geminin bir hafta limanda kalacağını ve askerlerinin her gün karaya çıkıp gün batımında gemiye döneceklerini" söyledi42. Gemi komutanı ertesi gün karaya çıkarak Kuşadası-Selçuk yolunu kontrol ederken, İtalyan askerleri de bozuk gümrük iskelesini onarmaya başladılar43. 12 Mayıs günü de iskelenin yapımına başladılar44. Bu hazırlıklardan sonra 14 Mayıs 1919 günü Kuşadası ve Selçuk istasyonu İtalyanlar tarafından işgal edildi45. Gemiye giden Kuşadası kaymakamı Ferruh Bey, "asker çıkarılmasının mütareke hükümlerine aykırı olduğunu ve memlekette âsayişin ber-kemal olup, asker çıkarılmasına gerek olmadığını" söyledi. Gemi komutanı Alessandro, kaymakama, "şimdilik asayişin iyi olduğunu, ancak gelecekte bir olay meydana gelmesini önlemek için asker çıkardıkları" cevabını verdi46. 14. Mayıs'da Selçuk'a giden İtalyan birliği 202 deniz erinden ibaretti. Kuşadası'nda ise, 150 nefer ve birer takım kasabanın kuzeyinde, mezarlıkta ve hükümet dairesinde 200 nefer bulunuyordu47.

57. Tümen komutanı Albay M. Şefik Bey 17. Kolordu'ya aşağıdaki raporu 15 Mayıs 1919'da gönderdi: "... Hükûmet-i mahalliyenin protestosuna cevaben İtalyan sefine-i harbiyesi kumandanı Alessandro beyanat-ı âtide bulunmuştur: "Asker çıkarmakta İtalya hükümetinin fena bir maksadı yoktur. Memurin, hükûmet-i metbû'ları namına kemâ-fi-s-sâbık îfa-yı vazife edebilirler. Gerçi âsayiş-i mahalliyede bir şey yok ise de, istikbalde asayişe müteallik vuku bulacak herhangi bir hâdiseye vukuundan evvel mâni olmak maksadına mebnidir. Bu hareketimiz hükümet-i Osmaniye ile İtalyan hükümeti arasında verilen karar neticesidir ve Megri (Fethiye), Marmaris ve Bodrum sevahiline de bu karar veçhile asker ihraç edilmiştir." İtalyan kumandan mafevkinden aldığı emir dışına çıkamayacağını ilave etmiştir."48

İtalyanların Kuşadası'nı işgali İngiltere başbakanı L. Georgeu'u da sinirlendirdi. L. Geogeu, İtalya Başbakanı'nın olmadığı bir toplantıda, "bu İtalyanlar delirdiler" diye bağırmış ve Türkiye'nin her tarafına asker göndereceklerini iddia etmiştir49.
http://www.atam.gov.tr/index.php?Page=DergiIcerik&IcerikNo=543
 

 

KUŞADASI'NIN İŞGALİ VE KURTULUŞ SAVAŞI

Birinci Dünya Savaş'ından sonra Osmanlı topraklarının paylaşımı gündeme geldiğinde Kuşadası da bundan nasibini aldı. 8 Mayıs 1919 yılında İtalyanların RECİNA-ELONA Zırhlısı, Amiral Ciano komutasında Kuşadası’na geldi, gemi mürettebatı, bir hafta boyunca şehre girip, çıktı fakat şehri işgal edemedi. İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinden bir gün önce, 14 Mayıs 1919'da İtalyanlar 150 kişilik bir müfrezeyi, Kuşadası’na çıkararak resmen işgal ettiler. Halkın mühim bir kısmı şehri terk ederek gemilerle Güllük Limanı'na oradan da Milas, Muğla gibi iç bölgelere çekildi. Masa başı siyasi manevralar sonucunda, 19 Nisan 1912 de İtalyanlar Kuşadası'nı tahliye etti. Bunun üzerine, kazada yaşayan Türkler göç etmeye başladılar. 30 Nisan 1922 de Yunan kıtalarınca işgal edilmiştir.(9) Kuşadalılar, Kurtuluş Savaşı boyunca, gece baskınları yaparak düşmana göz dağı verdiler. Mahmut Esat Bozkurt başkanlığındaki çetelerle Yunan karakollarına gece baskınları yaptılar. 7 Eylül 1922’de düşman Kuşadası'ndan tamamıyla uzaklaştırıldı. Burada yaşayan ve savaştan kaçan Rumların malları, mübadele ile Yunanistan'dan ve adalardan gelen Türklere verildi.

 
Kuşadası'nın kurtuluşu ile ilgili şiir
 
 
################ İncirliova'nın Kurtuluşu (Ana Sayfa) ################
'nın Kurtuluşu
   
 
Kurtuluş Savaşında Incirliova
I. Dünya Savaşından yenik çıkan Osmanlı Devleti, Itilaf Devletleri tarafından tarih sahnesinden bütünüyle silinmek istendi. Sevr Antlaşması ile bir araya gelen Itilaf Devletleri, Ege Bölgesini savaşa sonradan katılan Yunanistan’a verdiler. Yunanlılar 19 Mayıs 1919’da Izmir’ e çıktılar ve üç koldan Anadolu’ ya yürüyen Yunanlıların Güney kanadının hedefi Aydın?dı. Bunun için önce 22 mayısta Selçuk’u 26 mayıs’ta Germencik ve Incirliova?yı 27 mayıs’ ta da Aydın?ı işgal ettiler ve Nazilli’ ye kadar ilerlediler. Menderes nehrinin kuzeyini Yunanlılar, güneyini de Italyan’lar işgal etmişti. Incirliova’nın işgalinde Yunanlılar, Istiklal Mahallesinde karakol kurmuşlardı. Işgal sonrası yerli halk evlerinden dışarı çıkamaz olmuştu. Incirliova’ da Rum nüfusunun fazla olmasından Yunanlılar büyük cesaret alarak kasabayı yağma etmiş, direnenlere büyük eziyetler vermiş, insanlar boğazlanmıştı. Incirliova halkı, erkeği, kadını, çoluğu çocuğuyla işgale boyun eğmemişti. Işgal süresince Yunanlılara sürekli karşı koymuşlardır. Bu direniş hareketi karşısında Yunanlılar, güçlerini göstermek, yerli halkı sindirmek için incir bahçelerine gidenlerin yollarını kesmiş ve onlara işkence yapmıştır.Yunanlıların zulmünden kaçanlar, menderes nehrinin karşısındaki köylere çekilmişlerdir.
Erbeyli Baskını
Aydın ve Nazilliyi işgal eden Yunan Kuvvetleri, Anadolu’da başlayan işgale karşı hareketlerden çok tedirgindir. Muğla gönüllü müfreze kumandanı Bakırköylü Teğmen Kadri Bey, Yunan müfrezelerinin mevcutlarını, bunların nerede yatıp nerede kaldıklarını tespit etmiş, bunlar arasında baskına en elverişli yerin Erbeyli istasyonu olduğunu tespit etmiş, hazırlıklar başlamıştır. 20-21 Haziran 1919 gecesi, bir ağır makineli tüfek ve yetmiş kişilik kuvvetle, Erbeyli Istasyonu yakınındaki, Yunan askerlerinin bulunduğu hangarlara hücum ederek, düşmanla şiddetli bir çatışmaya girmiştir. Bir müddet sonra bizim müfrezenin arkasında da silahlar patlamaya başlıyor. Meğer oradaki işgal kuvvetlerinin bir kısmı Erbeyli köyünün içinde oturuyormuş silah sesi üzerine yetişip bizim güçleri arkadan iki ateş arasına alıyorlar. Makineli kullanan onbaşı vurulup şehit düşüyor. Erlerden birkaçı yaralanıyor. Ortalık aydınlanmadan çekilmenin daha hayırlı olacağını düşünen müfreze kumandanı, Makineli tüfek subayı ve erleri kuzeye dağ yönüne, diğerlerini de güneye ovaya gitmek suretiyle ikiye bölüyor. Müfreze kumandanı ile beraber ova istikametini tutanlar, Osmanbükü Gemisi ile Menderes Nehrini geçerek Çakmar çiftliğine ulaşıyorlar. Üç saat devam eden çatışma sonunda, bizim 7 şehit ve birkaç yaralımıza karşılık Yunanlıların ölü ve yaralı sayısı 70-80 kişi kadardır. Daha sonra Yunanlılar yaralı ve ölüleri trenle Aydın’a getirip Türk halkına göstermişlerdir. Aynı gün Erbeyli ve civarında ele geçirdikleri 72 Türk vatandaşı ile Germencik ve Incirliova’da silahsız vatandaşımızı öç almak için öldürmüşlerdir.
Incirliova halkının, bu karşı koyma hareketleri işgal süresince devam etmiştir.
Erbeyli baskınında şehit düşenlerin hatırasına, 21.06.1919’da bir anıt yaptırılmıştır. Anıt üzerinde ‘Arkadaş Anayurda saldıranlara ilk kurşun atan yiğitleri unutma, o yiğitler ki bu koşuğu okuyarak yurda canlarını armağan ettiler;
Öz Türk olan yağınına baş eğmez Özgürlüksüz Türk’e ülke gerekmez’ yazmaktadır.
Erbeyli baskınının ardından Incirliova ve köylerindeki halk büyük korkuya kapılarak dağlara doğru çekilmek zorunda kalmışlardır. Isafakılar Köyünden Durmuş Ali, halktaki korkuyu görünce, Arzular köyünden adam toplamış daha sonra diğer köylerden gelenlerle, Köylerde milli mücadelenin Incirliova’daki ilk adımlarını atmıştır. Köşk’e gidip Demirci Efeden silah istemiş, Demirci Efe den aldığı 30 kadar silahla Danişmentli Hacı Ahmet’in klavuzluğu ile Aydın Topyatağı?nı basmak vazifesini almış, bu baskını kısmen başarmış, iki gün sonra da Köprüovası yakınlarında düşmana baskın vermiş, onların maneviyatını bozmuştur. Ballı Kaya çevresindeki baskınlardan elde ettiği ganimetleri (ilaçlar, silahlar, sardalyalar) dağ yolundan katırlarla Nazilliye aktarmış, bu çevrede 50 kadar kızanı şehit olmuştur.
 

 

Atatürk’ün önderliğinde başlayan Istiklal Savaşında Yunanlılar, Ingilizlerin verdiği destekle kendilerine çok güveniyorlardı. Fakat 26 Ağustosta başlayan Büyük Taarruzla geri çekilmeye kaçmaya başlamış, kaçarken her tarafı yakıp yıkmışlardır. Muharebeyi kaybeden Yunanlılar Izmir’e doğru kaçmaya başladılar. Yolda rastladıkları bütün hayvanlara kurşun sıkarak öldürüyorlardı. Incirliova’da, yakılmak felaketinden kurtulamadı. Kaçanların bir kısmı atlı bir kısmı da trenle kaçıyor her durakta Rumlar ve Yunan askerleri yakıp yıkıyor, öldürüyor ve ırza tecavüz ediyordu. Bütün bu kabus dolu günler 7 Eylül 1922 günü Türk Ordusunun Aydın ve Incirliova’dan düşmanı temizlemesi ile son buluyor. Lozan Antlaşmasının ilanından sonra, Rumların boşalttığı yerlere Atatürk’ün emri ile Yunanistan sınırları içerisinde kalan Türkler (tüm mal ve gayrimenkullerini bırakmak mecburiyetinde kalarak) yerleştirildiler. Bu ilk mübadeleden (değiş-tokuş) sonra Girit ve diğer adalardan da Incirliova’ya yerleşenler oldu.
 

http://www.incirliova.bel.tr/index.php?act=Sayfa&pge=33

 
İncirliova'nın kurtuluşu ile ilgili şiir
 
 
 
Anteplice Dil Dersleri
 
=> Fıkralar

=> Anteplice Sözlük

=> Anteplice Beddualar

=> Anteplice Atasözleri Deyimler

=> Antep Tekerlemeleri

=> Gaziantep Manileri

=> Antepoloji Bölümü

=> Antepliyik Demek için

=> Gaziantep Ninnileri
 
 

=> Anteplice Karikatür

=> Anteplice vido

=> Anteplice Dualar

=> Örnek konuşma

=> Anteplice Yeminler

=> Şiirler

=> Gaziantep ağzından derlemeler

=> Gaziantep'li olmak

=> ALLEBENDEN ANILAR
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol