Kula 4 Eylül 1922 'de kurtulmuştur. Uşak'ın 2 Eylül kurtuluşundan sonra süratle ilerleyen askerlerimiz Yunanın bozgun kuvvetlerini takip ederek 3 Eylül günü akşama yakın Kula'ya iki saat mesafede Çakmakçı değirmeni civarına gelmiş , burada istiharat için mola vermiş aynı zamanda ihsanoğluda müfrezesiyle buraya gelerek Fırka Kumandanı Fahrettin Paşa'ya mülaki olarak kucaklamışlar, İhsanoğlu ile Kula'ya giriş planını konuşmuşlar. Efe kaçmakta olan Yunan birliklerinin Kula'yı yakacakları haberini aldığını, ynmaktan kurtarılması için hemen harekete geçilmesini Paşaya söylediği zaman Paşa: Korkma Efe olnlar çember içine alınmıştır, kaçamayacaklar ve yakmayada vakitleri olmayacak demiş.
Fakat Efenin içi rahat etmeemiştir. "ama paşam düşman Kula'nın içinde Uşak yandı Kula'yıda yakaralar. İzin verde birliğimle gidip mani olatım" deyince Paşa "durum senin bildiğin gibi değil mademki ısrar ediyorsun yanına bir bölük asker vereyim dikkatli ol" diye emir veriyor. Efe kızanları ve askerlerle birlikte suratle gece yarısı kayrak mevkiine gelip çekilmekte olan Yunanlılara ateş açıyorlar. Bu musademede çete tarafından iki şehit veriyoruz.
Diğer bir yandan, Yunan askeri Alaşehir'e istasyonuna yetişmek için kaçarken Alaşehir yanıyordu. Bir gurup Yunanlı da Kula'yı yakmak için yola çıkmış. Bunu haber alan ve Menye (Gökçeören) de oturan Kula eşrafından Çınaroğlu Şevket ağa diğer köylerden de temin ettiği kırk atlı ile konuca köyü mevkiinde menzilenmiş çatışmaya hazırdır. Yunanlılar bunlerı uzaktan görünce Türk askerleri buraya kadar gelmiş diyerek korkup geri dönüyorlar. Böylece Kula yakılmaktan kurtuluyor.
|